Türkiye’de 2011 yılında madenlerden çıkarılan altın miktarı, önceki yıla göre yüzde 43 artarak 24.4 tona ulaştı.
Altın üretimine 2001 yılında başlanan Türkiye’de halen 6 altın maden şirketi faaliyet gösteriyor. Türkiye’de altın madenciliğinin başladığı 2001’den bugüne üretilen altın miktarı da 106,5 tona ulaştı. 2001’de 1.4 ton ile başlayan altın üretimi, 2006 yılında 8 ton, 2008’de 11 ton, 2009 yılında 14.5 ton, 2010 yılında 17 ton, 2011 yılında ise 24.4 ton oldu.
En çok altın Uşak’tan çıktı
Geçen yıl çıkarılan 24 ton 425 kilogram altının 8.8 tonu Uşak Kışladağ Altın Madeninde, 5.8 tonu Erzincan Çöpler Altın Madeninde, 5.1 tonu Gümüşhane Mastra Altın Madeninde, 3.9 tonu Bergama Ovacık Altın Madeninde, 432 kilogramı Eskişehir Kaymaz Altın Madeninde, 413.6 kilogramı da Salihli Kart Altın Madeninde üretildi. Toplam 24 ton 425 kilogramlık altının bugünkü fiyatlarla ekonomik değeri ise yaklaşık 1 milyar 365 milyon doları buluyor. Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur, Türkiye’nin yıllık altın talebinin 150-250 ton arasında değiştiğini ifade ederek, son 17 yılda 2 bin 573 ton altın ithal edildiğini söyledi. Yılda ortalama 151 ton altın ithal edildiğini anlatan Akdur, Türkiye’nin altın ithalatına bugünkü fiyatlarla yılda yaklaşık 8 milyar dolar ödediğini belirtti. Türkiye’nin, dünyada kişi başına en fazla altın satın alınan ülkeler arasında üçüncü sırada yer aldığını söyleyen Akdur, bu ticaretin kesilmesini istemeyen çevrelerin Türkiye’deki altın üretimini engelleme girişimlerini yıllardır sürdürdüğünü kaydetti .
Altın Fiyatları , altın haberleri , altın yorumları , altın borsası , güncel altın fiyatları
9 Şubat 2012 Perşembe
8 Şubat 2012 Çarşamba
İç piyasa ve pariteler ...
EUR/USD ANALİZ
Tüm hafta sonunu AB kurtarma planınca öngörülen reformların kabul edilmesi için anlaşmaya çalışmak ile geçiren
Yunanistan üzerindeki baskı artıyor. Avrupalı liderler ülkeyi, gerekli şartları kabul etmeleri için zorluyor. Euro Bölgesi maliye bakanlarının 130 milyar Euro değerindeki yardım paketinin artırılmayacağını söylemelerinin ardından Yunanistan'ın geçiş hükümetinin başbakanı Lucas Papademos ekonomik rekabetliliğin artırılması ve harcama kesintilerinin genişletilmesi için parti liderleri ile sonu belirsiz bir anlaşma yapmadı. Alman Der Spiegel dergisine konuşan Lüksemburg Başbakanı ve Euro Grup Başkanı Jean-Claude Juncker, eğer Yunanistan'da işlerin yolunda gitmediğine karar verilirse, yeni bir programın olmayacağını bunun da ülkenin Mart'ta iflas bayrağı çekecek olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Deutsche Bank AG'nin CEO'su Josef Ackermann da bu hafta sonu, Yunanistan'ın temerrüte düşmesinin "bir kırılma noktası"na neden olacağını savundu. Yunan liderler dün genel bir taslak üzerinde anlaşsa da, Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Antonis Samaras, resesyonu daha da derinleştireceğini iddia ettiği Troyka Heyeti'nin taleplerine karşı mücadele edeceğini söyledi.
Uluslararası kreditörler Atina'ya bugün saat 11'e kadar zaman tanırken Atina'daki liderler de bu vakite kadar bir anlaşma sağlamaya çalışacak. Cuma günü tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verisinin olumlu gelmesi özellikle Dolar’ın değerlenmesine katkı sağlarken parite de önce 1,32 seviyesine kadar yükseliş daha sonra da sert satışlar gerçekleşerek gün içerisinde 1,3080 seviyesine kadar geriledi. Daha sonra da Bernanke’nin yapmış olduğu konuşma neticesinde Dolar tekrar değer kaybetti ve parite yine gün içerisindeki seviyelerine ulaştı. Bu
nedenle de haftayı 1,3125 seviyesinde kapatan EUR/USD paritesi hafta sonu Yunanistan'da, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), ikinci yardım paketiyle ilgili öne sürdüğü koşullar konusunda, Başbakan Lukas Papademos ile hükümeti destekleyen siyasi parti liderleri arasında gerçekleştirilen görüşmede anlaşma sağlanamaması paritedeki satış baskısının haftanın açılış gününde de devam etmesine neden oldu. Bu nedenle de haftanın açılışında Asya borsalarının da etkisiyle düşüşlerine devam eden parite 1,3080 seviyesinde hareketlerine devam etmektedir.
Parite için düşüşlerin teyit edildiği nokta olarak daha önceki analizlerimizde belirttiğimiz 1,3020 desteği hala daha geçerlidir. Bu desteğin kırılması pariteyi 1,2858 ve 1,2630 seviyesine kadar geriletmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Geçen hafta 1,3020 seviyesini test eden ancak kıramayan EUR/USD paritesi bu hafta da aynı şeyi tekrarlarsa yine 1,32**’li seviyeleri test etmek isteyecektir.
Teknik olarak düşüşlerin devam etmesini beklerken temel faktörlerin de bu durumu desteklemesi durumunda kısa vadeli olarak 2011 yılının dip seviyesi olan 1,2620 seviyesini görmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Aksi durumda 1,3020-1,3230 seviyesi arasındaki bant hareketinin devam etmesi gözlemlenebilir.
Pivot 1,3185
Destek 1,3020-1,2985-1,2930
Direnç 1,3130-1,3230-1,3270
GBP/USD ANALİZ
Mali krizin yanı sıra, AB Kurtarma Planı'nın kabul edilmesi konusunda ülke içinde de sıkıntı çeken Yunanistan'daki koalisyon hükümetinin parti liderleri, 130 milyar Euro’luk planını görüşmek için yeniden masaya oturmayı kabul etti. Yunanistan Başbakanı Lucas Papademos ve diğer 3 partinin lideri Pazar gününü hiçbir anlaşma sağlanmadan bitirmişti. Papademos, kurtarma paketinin öngördüğü zorlu reformlar için destek toplamaya çalışıyor. Atina Hükümeti'nin Mart ayının ortasına kadar temerrütü önleyebilmek için paraya ve anlaşmaya ihtiyacı var. Diğer yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de Paris'te görüşecek. Euro Bölgesi'ndeki borç krizini çözmek üzere uzun süredir birlikte çalışan Merkel ve Sarkozy, ortak bir Fransız-Alman bakanlar kurulu seansında bir araya gelecek.
GBP/USD paritesi de bir süredir EUR/USD paritesinde yaşanılan çıkışlar nedeniyle kendisini 1,59 seviyesine yaklaştırmış ancak 1,6045 direncinin önemli olması ve uzun vadeli trendinin de düşüş beklentisi
nedeniyle 1,5880 seviyesinden gerilemeye başlamıştır. Haftanın son işlem günü 1,5750 seviyesine kadar gerileyen GBP/USD paritesi Bernanke’nin konuşması ile tekrar 1,58**’li seviyelere kadar yükselmişti. Ancak paritedeki düşüş baskısının devam edebilmesi için 4 saatlik grafikteki 50 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5735 desteğini kırması gerekmektedir. Bu durumun gerçekleşmesi paritenin 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5609 seviyesine kadar gerilemesine neden olacaktır.
Uzun vadeli beklentilerinin düşüş olduğu ve hedeflerin 1,53 ile 1,5130 olduğu parite için bu hedeflerin
gerçekleştirebilmesi paritenin 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5609 seviyesi altında günlük kapanış yapması ile güçlü bir ihtimal haline gelecektir. Aksi takdirde parite tekrar 1,58**’li seviyelerde hareket etmeye devam edecektir.
Pivot:1,5830
Destek 1,5740-1,5700-1,5650
Direnç 1,5805-1,5855-1,5885
USD/JPY ANALİZ
2011'in Mart'ındaki depremin ardından ekonomisini toparlama ve rekabetliliğini koruma konusunda zorlanan Japonya'nın en büyük telefon, televizyon ve çip üreticileri bu yıl Samsumg Electronics Co.'nun rekabetini korumak için harcayacağını söylediği miktarın dörtte üçüne karşılık gelen 17 milyar dolarlık zararlarının olacağını söylüyor.
Yeni CEO'sunun görev başına gelmesinin ardından Sony Corp., 31 Mart'ta sonlanan yıla ait zarar tahminlerini iki katının üzerine çıkarırken, Panasonic Corp. ve Sharp Corp. da tariglerinin en büyük zararlarını açıkladı. Üç şirketin toplam zararı, Asya'nın en büyük tüketici elektronikleri şirketi Samsung'un sermaye giderleri için harcayacağını söylediği 22 milyar dolarla karşılaştırılarak, Japon elektronik üreticilerin durumunun ciddiyeti konusunda yorumlara neden oluyor.
USD/JPY paritesi 76,00 seviyesine geldikten sonra Japonya’dan gelecek olası müdahale endişesi ile uzun vadeli beklenti olan düşüşleri bir miktar ara vererek tekrar yükselişlerine devam etti. 76,00 desteğinin üzerinde kalma çabası sonucunda başarılı olan ve bu yüzden de şuanda 76,74 seviyesinde hareket eden USD/JPY paritesi için
50 günlük üssel hareketli ortalama olan 77,05 seviyesi önemlidir. Eğer parite bu direnci geçebilirse kanalın üst noktası olan 77,770 seviyesine kadar çıkış gerçekleştirebilir. Aksi takdirde tekrar 76 seviyesine kadar gerilemesi kaçınılmaz olacaktır. Genel görünüm kısa vadeli yükseliş olmakla birlikte uzun vadeli düşüş beklentimizin devam ettiğidir. Bu yüzden de kısa vadeli yaşanılacak yükselişlerde yine kısa vadeli alım pozisyonlarında yer alınabildiği gibi uzun vadeli beklentilerimizin düşüş olması paritedeki kısa vadeli yükselişleri de uygun satış fırsatı olarak değerlendirmemize neden olmaktadır.
Pivot: 76,35
Destek: 76,00-75,75-75,50
Direnç: 76,85–77,05-77,45
PETROL ANALİZ
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin Başkanı Barack Obama, yeni istihdam verilerinin, işsizliğin son 3 yılın en düşük seviyesine işaret ettiğine dikkat çekerek, Kongre'yi ekonomik toparlanmanın sürdürülmesi için işbirliğine çağırdı. ABD'de 3 Şubat Cuma günü açıklanan rakamlara göre, işsizlik analistlerin beklentilerini aşarak Aralık'ta yüzde 8.5'ten Ocak'ta yüzde 8.3'e geriledi. Virginia'da konuşan Obama, Kongre'ye uyarıda bulunarak, "devam eden ekonomik toparlanmanın yoluna taş koymayın" dedi. Ocak ayında görülen ve 9 ayın en yüksek istihdam sıçramasına işaret eden 243 bin kişilik artış, genel seçimleri kazanması sürdürülebilir ekonomik toparlanma ipine bağlanmış olan Obama için çok büyük önem taşıyor.
Rakamların önümüzdeki aylarda da artmaya devam edeceğini, ancak hâlâ işe ya da daha iyi bir işe ihtiyacı olan Amerikalı sayısının hâlen daha çok yüksek olduğunu söyleyen Obama, "ama ekonomi güçleniyor. Toparlanma hızlanıyor. Ve biz, bunun devam etmesi için elimizden geleni yapmalıyız" dedi.
Siyah inci için 4 saatlik ve haftalık grafiğe dikkat etmek gerekirse özellikle 4 saatlik grafikte düşüş kanalı içerisinde ciddi bir şekilde devam ettiği gözlemlenmektedir. 4 saatlik grafikte bu kanal içerisinde hareket etmesi haftalık grafikte de tepki satışlarının devam edeceği yönündeki beklentiyi de beraberinde getirmiş oldu. Özellikle de son 12 haftadır petrol fiyatlarının 103,39 direnci altında kalması acaba petrol fiyatları 83 dolar seviyelerini test edecek mi sorusunu da beraberinde getirmektedir. Kısa vadeli grafiğimize baktığımızda düşüş kanalının alt noktası olan 95,35 desteği kritik olmakla beraber bu desteğin kırılması petrol fiyatlarının haftalık grafikte 50 günlük üssel hareketli ortalama olan 93,30 dolar seviyesine kadar geri çekilmesine neden olabilir.
Düşüş kanalının üst noktası ise 99,80 seviyesi olmakla birlikte bu direncini geçilmesi kısa vadeli düşüşün de yerini yükselişlere çevrilmesine neden olacaktır. Haftanın açılış günü Yunanistan’dan gelecek olan haberler dışında piyasaları etkileyecek önemli bir makro-ekonomik haber mevcut değildir. Bu yüzden de petrol fiyatları teknik görünümüne kaldığı yerden devam edebilir.
Pivot 97,55
Destek 95,75-95,00-93,90
Direnç 98,50-99,45-100,00
kaynak mynet
Tüm hafta sonunu AB kurtarma planınca öngörülen reformların kabul edilmesi için anlaşmaya çalışmak ile geçiren
Yunanistan üzerindeki baskı artıyor. Avrupalı liderler ülkeyi, gerekli şartları kabul etmeleri için zorluyor. Euro Bölgesi maliye bakanlarının 130 milyar Euro değerindeki yardım paketinin artırılmayacağını söylemelerinin ardından Yunanistan'ın geçiş hükümetinin başbakanı Lucas Papademos ekonomik rekabetliliğin artırılması ve harcama kesintilerinin genişletilmesi için parti liderleri ile sonu belirsiz bir anlaşma yapmadı. Alman Der Spiegel dergisine konuşan Lüksemburg Başbakanı ve Euro Grup Başkanı Jean-Claude Juncker, eğer Yunanistan'da işlerin yolunda gitmediğine karar verilirse, yeni bir programın olmayacağını bunun da ülkenin Mart'ta iflas bayrağı çekecek olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Deutsche Bank AG'nin CEO'su Josef Ackermann da bu hafta sonu, Yunanistan'ın temerrüte düşmesinin "bir kırılma noktası"na neden olacağını savundu. Yunan liderler dün genel bir taslak üzerinde anlaşsa da, Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Antonis Samaras, resesyonu daha da derinleştireceğini iddia ettiği Troyka Heyeti'nin taleplerine karşı mücadele edeceğini söyledi.
Uluslararası kreditörler Atina'ya bugün saat 11'e kadar zaman tanırken Atina'daki liderler de bu vakite kadar bir anlaşma sağlamaya çalışacak. Cuma günü tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verisinin olumlu gelmesi özellikle Dolar’ın değerlenmesine katkı sağlarken parite de önce 1,32 seviyesine kadar yükseliş daha sonra da sert satışlar gerçekleşerek gün içerisinde 1,3080 seviyesine kadar geriledi. Daha sonra da Bernanke’nin yapmış olduğu konuşma neticesinde Dolar tekrar değer kaybetti ve parite yine gün içerisindeki seviyelerine ulaştı. Bu
nedenle de haftayı 1,3125 seviyesinde kapatan EUR/USD paritesi hafta sonu Yunanistan'da, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), ikinci yardım paketiyle ilgili öne sürdüğü koşullar konusunda, Başbakan Lukas Papademos ile hükümeti destekleyen siyasi parti liderleri arasında gerçekleştirilen görüşmede anlaşma sağlanamaması paritedeki satış baskısının haftanın açılış gününde de devam etmesine neden oldu. Bu nedenle de haftanın açılışında Asya borsalarının da etkisiyle düşüşlerine devam eden parite 1,3080 seviyesinde hareketlerine devam etmektedir.
Parite için düşüşlerin teyit edildiği nokta olarak daha önceki analizlerimizde belirttiğimiz 1,3020 desteği hala daha geçerlidir. Bu desteğin kırılması pariteyi 1,2858 ve 1,2630 seviyesine kadar geriletmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Geçen hafta 1,3020 seviyesini test eden ancak kıramayan EUR/USD paritesi bu hafta da aynı şeyi tekrarlarsa yine 1,32**’li seviyeleri test etmek isteyecektir.
Teknik olarak düşüşlerin devam etmesini beklerken temel faktörlerin de bu durumu desteklemesi durumunda kısa vadeli olarak 2011 yılının dip seviyesi olan 1,2620 seviyesini görmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Aksi durumda 1,3020-1,3230 seviyesi arasındaki bant hareketinin devam etmesi gözlemlenebilir.
Pivot 1,3185
Destek 1,3020-1,2985-1,2930
Direnç 1,3130-1,3230-1,3270
GBP/USD ANALİZ
Mali krizin yanı sıra, AB Kurtarma Planı'nın kabul edilmesi konusunda ülke içinde de sıkıntı çeken Yunanistan'daki koalisyon hükümetinin parti liderleri, 130 milyar Euro’luk planını görüşmek için yeniden masaya oturmayı kabul etti. Yunanistan Başbakanı Lucas Papademos ve diğer 3 partinin lideri Pazar gününü hiçbir anlaşma sağlanmadan bitirmişti. Papademos, kurtarma paketinin öngördüğü zorlu reformlar için destek toplamaya çalışıyor. Atina Hükümeti'nin Mart ayının ortasına kadar temerrütü önleyebilmek için paraya ve anlaşmaya ihtiyacı var. Diğer yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de Paris'te görüşecek. Euro Bölgesi'ndeki borç krizini çözmek üzere uzun süredir birlikte çalışan Merkel ve Sarkozy, ortak bir Fransız-Alman bakanlar kurulu seansında bir araya gelecek.
GBP/USD paritesi de bir süredir EUR/USD paritesinde yaşanılan çıkışlar nedeniyle kendisini 1,59 seviyesine yaklaştırmış ancak 1,6045 direncinin önemli olması ve uzun vadeli trendinin de düşüş beklentisi
nedeniyle 1,5880 seviyesinden gerilemeye başlamıştır. Haftanın son işlem günü 1,5750 seviyesine kadar gerileyen GBP/USD paritesi Bernanke’nin konuşması ile tekrar 1,58**’li seviyelere kadar yükselmişti. Ancak paritedeki düşüş baskısının devam edebilmesi için 4 saatlik grafikteki 50 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5735 desteğini kırması gerekmektedir. Bu durumun gerçekleşmesi paritenin 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5609 seviyesine kadar gerilemesine neden olacaktır.
Uzun vadeli beklentilerinin düşüş olduğu ve hedeflerin 1,53 ile 1,5130 olduğu parite için bu hedeflerin
gerçekleştirebilmesi paritenin 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5609 seviyesi altında günlük kapanış yapması ile güçlü bir ihtimal haline gelecektir. Aksi takdirde parite tekrar 1,58**’li seviyelerde hareket etmeye devam edecektir.
Pivot:1,5830
Destek 1,5740-1,5700-1,5650
Direnç 1,5805-1,5855-1,5885
USD/JPY ANALİZ
2011'in Mart'ındaki depremin ardından ekonomisini toparlama ve rekabetliliğini koruma konusunda zorlanan Japonya'nın en büyük telefon, televizyon ve çip üreticileri bu yıl Samsumg Electronics Co.'nun rekabetini korumak için harcayacağını söylediği miktarın dörtte üçüne karşılık gelen 17 milyar dolarlık zararlarının olacağını söylüyor.
Yeni CEO'sunun görev başına gelmesinin ardından Sony Corp., 31 Mart'ta sonlanan yıla ait zarar tahminlerini iki katının üzerine çıkarırken, Panasonic Corp. ve Sharp Corp. da tariglerinin en büyük zararlarını açıkladı. Üç şirketin toplam zararı, Asya'nın en büyük tüketici elektronikleri şirketi Samsung'un sermaye giderleri için harcayacağını söylediği 22 milyar dolarla karşılaştırılarak, Japon elektronik üreticilerin durumunun ciddiyeti konusunda yorumlara neden oluyor.
USD/JPY paritesi 76,00 seviyesine geldikten sonra Japonya’dan gelecek olası müdahale endişesi ile uzun vadeli beklenti olan düşüşleri bir miktar ara vererek tekrar yükselişlerine devam etti. 76,00 desteğinin üzerinde kalma çabası sonucunda başarılı olan ve bu yüzden de şuanda 76,74 seviyesinde hareket eden USD/JPY paritesi için
50 günlük üssel hareketli ortalama olan 77,05 seviyesi önemlidir. Eğer parite bu direnci geçebilirse kanalın üst noktası olan 77,770 seviyesine kadar çıkış gerçekleştirebilir. Aksi takdirde tekrar 76 seviyesine kadar gerilemesi kaçınılmaz olacaktır. Genel görünüm kısa vadeli yükseliş olmakla birlikte uzun vadeli düşüş beklentimizin devam ettiğidir. Bu yüzden de kısa vadeli yaşanılacak yükselişlerde yine kısa vadeli alım pozisyonlarında yer alınabildiği gibi uzun vadeli beklentilerimizin düşüş olması paritedeki kısa vadeli yükselişleri de uygun satış fırsatı olarak değerlendirmemize neden olmaktadır.
Pivot: 76,35
Destek: 76,00-75,75-75,50
Direnç: 76,85–77,05-77,45
PETROL ANALİZ
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin Başkanı Barack Obama, yeni istihdam verilerinin, işsizliğin son 3 yılın en düşük seviyesine işaret ettiğine dikkat çekerek, Kongre'yi ekonomik toparlanmanın sürdürülmesi için işbirliğine çağırdı. ABD'de 3 Şubat Cuma günü açıklanan rakamlara göre, işsizlik analistlerin beklentilerini aşarak Aralık'ta yüzde 8.5'ten Ocak'ta yüzde 8.3'e geriledi. Virginia'da konuşan Obama, Kongre'ye uyarıda bulunarak, "devam eden ekonomik toparlanmanın yoluna taş koymayın" dedi. Ocak ayında görülen ve 9 ayın en yüksek istihdam sıçramasına işaret eden 243 bin kişilik artış, genel seçimleri kazanması sürdürülebilir ekonomik toparlanma ipine bağlanmış olan Obama için çok büyük önem taşıyor.
Rakamların önümüzdeki aylarda da artmaya devam edeceğini, ancak hâlâ işe ya da daha iyi bir işe ihtiyacı olan Amerikalı sayısının hâlen daha çok yüksek olduğunu söyleyen Obama, "ama ekonomi güçleniyor. Toparlanma hızlanıyor. Ve biz, bunun devam etmesi için elimizden geleni yapmalıyız" dedi.
Siyah inci için 4 saatlik ve haftalık grafiğe dikkat etmek gerekirse özellikle 4 saatlik grafikte düşüş kanalı içerisinde ciddi bir şekilde devam ettiği gözlemlenmektedir. 4 saatlik grafikte bu kanal içerisinde hareket etmesi haftalık grafikte de tepki satışlarının devam edeceği yönündeki beklentiyi de beraberinde getirmiş oldu. Özellikle de son 12 haftadır petrol fiyatlarının 103,39 direnci altında kalması acaba petrol fiyatları 83 dolar seviyelerini test edecek mi sorusunu da beraberinde getirmektedir. Kısa vadeli grafiğimize baktığımızda düşüş kanalının alt noktası olan 95,35 desteği kritik olmakla beraber bu desteğin kırılması petrol fiyatlarının haftalık grafikte 50 günlük üssel hareketli ortalama olan 93,30 dolar seviyesine kadar geri çekilmesine neden olabilir.
Düşüş kanalının üst noktası ise 99,80 seviyesi olmakla birlikte bu direncini geçilmesi kısa vadeli düşüşün de yerini yükselişlere çevrilmesine neden olacaktır. Haftanın açılış günü Yunanistan’dan gelecek olan haberler dışında piyasaları etkileyecek önemli bir makro-ekonomik haber mevcut değildir. Bu yüzden de petrol fiyatları teknik görünümüne kaldığı yerden devam edebilir.
Pivot 97,55
Destek 95,75-95,00-93,90
Direnç 98,50-99,45-100,00
kaynak mynet
7 Şubat 2012 Salı
Son 22 yılın en çok kazandıran yatırım aracı
Yatırım araçları arasında son 22 yılda en fazla gecelik repoya yatırım yapan kazandı, dolara yatıran ise en çok kaybeden yatırımcı oldu.
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) yayın organı Sermaye Piyasasında Gündem'in Şubat sayısında, yatırım araçlarının son 22 yıldaki getirileri analiz edildi. Hesaplamada kullanılan verilerde, çeşitli vergi ve kesintiler düşülmeden brüt getiriler baz alındı.
Araştırmaya göre, 1990-2011 yılları arasında en kazançlı yatırımcılar gecelik repoyu tercih edenler olurken, 1990 başında 100 lirasını gecelik repoda değerlendirmeyi tercih edenlerin 2011 sonunda enflasyondan arındırıldığında eline geçen tutar 2 bin 246 liraya ulaştı.
Dolarda kalanın 100 lirası 37 liraya geriledi
Döviz cinsinden mevduatın TL bazında yıllık ortalama reel getirisi ise yüzde 1 civarında kaldı. 1990 başında yapılan 100 liralık yatırım, 1 yıllık döviz mevduatında değerlendirildiğinde 2011 sonunda enflasyondan arındırılmış olarak 133 lira oldu. Amerikan Dolarını herhangi bir yatırım aracında değerlendirmeyip, yastık altında saklayan yatırımcının 100 lirası ise 22 yılın sonunda enflasyondan arındırıldığında 37 liraya geriledi.
1990 başından itibaren tahvil ya da bonolarda değerlendirilen 100 lira ise 2011 sonunda enflasyondan arındırıldığında bin 409 liraya yükseldi.
Yıllık ortalama yüzde 8-9 arasında reel getiri sağlayan TL mevduatta 100 lirasını değerlendirmeyi tercih eden yatırımcılardan en kazançlısı, parasını 3 aylık mevduata yatıranlar oldu. 100 lira, 1 aylık mevduatta 544 liraya, 3 aylıkta 684 liraya, 6 aylıkta 479 liraya, 1 yıllıkta ise 597 liraya yükseldi.
Altını son 2 yıldaki artış kurtardı
Altın ise 1990-2009 arasındaki 20 yılda yatırımcısına reel olarak kaybettirirken, son iki yıldaki fiyat artışıyla 2011 sonunda yıllık ortalama getirisini yüzde 1,7'ye yükseltti.
TSPAKB'nin değerlendirmesinde, pek çok krizin yaşandığı ve yıllarca kamu borçlanma araçlarının çok yüksek reel faiz sunduğu bu ortamda, İMKB-100 endeksine yatırım yapanların düşük de olsa reel getiri elde ettikleri vurgulandı.
Yapılan analize göre, aynı dönem içinde 100 lirasını İMKB-100 endeksinde değerlendiren bir yatırımcının 2011 sonundaki yatırımı 103 lira oldu.
1 yıllık mevduat ile 1 milyon lira aşıldı
Araştırmanın ikinci bölümünde her ay düzenli olarak yapılan yatırımların sonuçları ele alındı. Bu dönemde, enflasyonun etkisini azaltmak için hesaplama yapılırken, her ay 100 dolar değerinde TL cinsinden yatırım yapıldığı varsayıldı.
22 yıl boyunca her ay düzenli olarak yatırım yapıldığı varsayılan çalışmaya göre, yatırımını 1 yıllık mevduatta değerlendirenlerin 22 yılın sonunda 1 milyon lirayı aşan bir miktara sahip olduğu, 1 aylık mevduatı seçenlerin ise 350 bin lira elde ettiği belirlendi. Her ay düzenli olarak yapılan yatırım gecelik repo 660 bin liraya ulaşırken, İMKB-100 endeksine yapılan yatırım dönem sonunda 114 bin lira oldu. Son dönemdeki fiyat artışı sayesinde, külçe altına yapılan yatırımın değeri ise 200 bin liraya yaklaştı.
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) yayın organı Sermaye Piyasasında Gündem'in Şubat sayısında, yatırım araçlarının son 22 yıldaki getirileri analiz edildi. Hesaplamada kullanılan verilerde, çeşitli vergi ve kesintiler düşülmeden brüt getiriler baz alındı.
Araştırmaya göre, 1990-2011 yılları arasında en kazançlı yatırımcılar gecelik repoyu tercih edenler olurken, 1990 başında 100 lirasını gecelik repoda değerlendirmeyi tercih edenlerin 2011 sonunda enflasyondan arındırıldığında eline geçen tutar 2 bin 246 liraya ulaştı.
Dolarda kalanın 100 lirası 37 liraya geriledi
Döviz cinsinden mevduatın TL bazında yıllık ortalama reel getirisi ise yüzde 1 civarında kaldı. 1990 başında yapılan 100 liralık yatırım, 1 yıllık döviz mevduatında değerlendirildiğinde 2011 sonunda enflasyondan arındırılmış olarak 133 lira oldu. Amerikan Dolarını herhangi bir yatırım aracında değerlendirmeyip, yastık altında saklayan yatırımcının 100 lirası ise 22 yılın sonunda enflasyondan arındırıldığında 37 liraya geriledi.
1990 başından itibaren tahvil ya da bonolarda değerlendirilen 100 lira ise 2011 sonunda enflasyondan arındırıldığında bin 409 liraya yükseldi.
Yıllık ortalama yüzde 8-9 arasında reel getiri sağlayan TL mevduatta 100 lirasını değerlendirmeyi tercih eden yatırımcılardan en kazançlısı, parasını 3 aylık mevduata yatıranlar oldu. 100 lira, 1 aylık mevduatta 544 liraya, 3 aylıkta 684 liraya, 6 aylıkta 479 liraya, 1 yıllıkta ise 597 liraya yükseldi.
Altını son 2 yıldaki artış kurtardı
Altın ise 1990-2009 arasındaki 20 yılda yatırımcısına reel olarak kaybettirirken, son iki yıldaki fiyat artışıyla 2011 sonunda yıllık ortalama getirisini yüzde 1,7'ye yükseltti.
TSPAKB'nin değerlendirmesinde, pek çok krizin yaşandığı ve yıllarca kamu borçlanma araçlarının çok yüksek reel faiz sunduğu bu ortamda, İMKB-100 endeksine yatırım yapanların düşük de olsa reel getiri elde ettikleri vurgulandı.
Yapılan analize göre, aynı dönem içinde 100 lirasını İMKB-100 endeksinde değerlendiren bir yatırımcının 2011 sonundaki yatırımı 103 lira oldu.
1 yıllık mevduat ile 1 milyon lira aşıldı
Araştırmanın ikinci bölümünde her ay düzenli olarak yapılan yatırımların sonuçları ele alındı. Bu dönemde, enflasyonun etkisini azaltmak için hesaplama yapılırken, her ay 100 dolar değerinde TL cinsinden yatırım yapıldığı varsayıldı.
22 yıl boyunca her ay düzenli olarak yatırım yapıldığı varsayılan çalışmaya göre, yatırımını 1 yıllık mevduatta değerlendirenlerin 22 yılın sonunda 1 milyon lirayı aşan bir miktara sahip olduğu, 1 aylık mevduatı seçenlerin ise 350 bin lira elde ettiği belirlendi. Her ay düzenli olarak yapılan yatırım gecelik repo 660 bin liraya ulaşırken, İMKB-100 endeksine yapılan yatırım dönem sonunda 114 bin lira oldu. Son dönemdeki fiyat artışı sayesinde, külçe altına yapılan yatırımın değeri ise 200 bin liraya yaklaştı.
Altın analizi
ABD eski Hazine Bakanı Lawrence Summers, son istihdam verilerinin ABD ekonomisinin doğru yolda olduğunu gösterdiğini söylerken, Cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney'in danışmanı Glenn Hubbard, Ocak ayı istihdam rakamların anlamı konusunda şüpheli olduğunu belirtti. Summers, Columbia İşletme Okulu Dekanı Hubbard ile birlikte çıktığı ABC televizyonunun "This Week" programında, önceki iyi verilerin aksine, yüzey altındaki rakamlara bakılırsa, neredeyse her göstergenin olumlu olduğunu söyledi. ABD'de Cuma günü açıklanan tarım dışı
istihdam verisi Ocak ayında 243,000 ile son dokuz ayın en hızlı artışını gösterdi.
İşsizlik oranı ise, Aralık ayındaki seviyesi olan yüzde 8.5'ten Ocak ayında yüzde 8.3'e geriledi. İstihdamdaki bu artış Bloomberg News'un anketine katılan ekonomistlerin tahminlerin tümünün üzerinde gerçekleşti. Geçen yıla kadar Demokrat Başkan Barack Obama kontrolündeki Ulusal Ekonomik Konsey direktörü Summers, yönetimin işsizliğin gevşeme ivmesini artırma ihtiyacında olduğunu sözlerine ekledi.
Sarı maden Cuma günü ABD’den gelen olumlu haberler neticesinde 1723 seviyesine kadar gerilemiş ve buradan toparlanmaya çalışmaktadır.
Sarı maden için uzun vadeli yükseliş beklentimizin devam ettiğini ancak yaşanılacak kar satışlarının dikkatle takip edilmesi gerektiğini sizlerle paylaşmıştık. Uzun vadeli beklentimizin 1530 dolar üzerinde hala daha yükseliş olduğunu ve hedef olarak da 19**’lü seviyelerin olduğu düşüncesindeyiz. Ancak kısa vadeli dolardaki güçlenme kar satışlarının devamlılığının olmasına katkı sağlamaktadır. Bu yüzden de bu geri çekilmelerin 1650 dolar ile sınırlı kalmasını ve yeniden yukarı yönlü hareketlerin gerçekleşmesini beklemekteyiz. Özellikle EUR/USD paritesinin 1,2620 seviyesini test etme isteği sarı maden fiyatını da 1650 dolar seviyesine gerilemesine neden olabilir. Bu yüzden de uzun vadeli işlem girmek isteyenler bu düşüşü alım fırsatı olarak değerlendirebilir.
Kısa vadeli olarak da düşüşlerin devam ettiği ve gün içerisinde 1715 dolar seviyelerin test edilme ihtimalinin kuvvetli olacağını söyleyebiliriz.
Pivot 1740
Destek 1713-1703-1685
Direnç 1765-1775-1790
Kaynak : mynet
istihdam verisi Ocak ayında 243,000 ile son dokuz ayın en hızlı artışını gösterdi.
İşsizlik oranı ise, Aralık ayındaki seviyesi olan yüzde 8.5'ten Ocak ayında yüzde 8.3'e geriledi. İstihdamdaki bu artış Bloomberg News'un anketine katılan ekonomistlerin tahminlerin tümünün üzerinde gerçekleşti. Geçen yıla kadar Demokrat Başkan Barack Obama kontrolündeki Ulusal Ekonomik Konsey direktörü Summers, yönetimin işsizliğin gevşeme ivmesini artırma ihtiyacında olduğunu sözlerine ekledi.
Sarı maden Cuma günü ABD’den gelen olumlu haberler neticesinde 1723 seviyesine kadar gerilemiş ve buradan toparlanmaya çalışmaktadır.
Sarı maden için uzun vadeli yükseliş beklentimizin devam ettiğini ancak yaşanılacak kar satışlarının dikkatle takip edilmesi gerektiğini sizlerle paylaşmıştık. Uzun vadeli beklentimizin 1530 dolar üzerinde hala daha yükseliş olduğunu ve hedef olarak da 19**’lü seviyelerin olduğu düşüncesindeyiz. Ancak kısa vadeli dolardaki güçlenme kar satışlarının devamlılığının olmasına katkı sağlamaktadır. Bu yüzden de bu geri çekilmelerin 1650 dolar ile sınırlı kalmasını ve yeniden yukarı yönlü hareketlerin gerçekleşmesini beklemekteyiz. Özellikle EUR/USD paritesinin 1,2620 seviyesini test etme isteği sarı maden fiyatını da 1650 dolar seviyesine gerilemesine neden olabilir. Bu yüzden de uzun vadeli işlem girmek isteyenler bu düşüşü alım fırsatı olarak değerlendirebilir.
Kısa vadeli olarak da düşüşlerin devam ettiği ve gün içerisinde 1715 dolar seviyelerin test edilme ihtimalinin kuvvetli olacağını söyleyebiliriz.
Pivot 1740
Destek 1713-1703-1685
Direnç 1765-1775-1790
Kaynak : mynet
6 Şubat 2012 Pazartesi
Borsa, dolar ve avro yükseldi altın düştü
İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında (İMKB) işlem gören hisse senetleri günlük bazda 526,91 puan ve ortalama yüzde 0,88 oranında değer kazandı.
İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 642,17 puan artarak 60.674,87 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 1,07 oranında değer kazandı.
İlk seanstaki 115,26 puanlık azalış dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 526,91 puan yükseldi.
Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,88 değer kazandı.
DÖVİZ
Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,7590 liradan alınan dolar 1,7640 liradan, 2,3000 liradan alınan avro 2,3050 liradan satılıyor.
Serbest piyasada önceki kapanışta 1,7530 lira olan dolar güne aynı fiyattan, 2,3020 lira olan avro 2,3030 liradan başlamıştı.
Bankalararası piyasada dolar kotasyonları alışta en düşük 1,7570 lira, en yüksek 1,7600 lira, satışta en düşük 1,7620 lira, en yüksek 1,7670 lira seviyesinde işlem görüyor.
Ankara'da 3 Şubat Cuma günü akşam saatlerinde 1,7610 liradan satılan dolar, bugün akşam saatlerinde 1,7680 liradan işlem gördü.
Avro ise akşam saatlerinde 2,3110 liradan satıldı. 3 Şubat günü akşam saatlerinde avronun satış fiyatı 2,3050 lira düzeyindeydi.
Avro-dolar paritesi 1,3068 oldu.
Merkez Bankası, saat 15.30 itibarıyla gösterge niteliğindeki doların efektif satışını 1,7668, avronun efektif satışını 2,3068 olarak belirledi.
İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, önceki ve bugün itibariyle alış, satış fiyatları şöyle:
ALTIN
İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin, önceki ve bugün itibariyle kapanış fiyatları (TL) şöyle:
Piyasa özeti...
Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,3053, sterlin-dolar paritesi 1,5780, yen-dolar paritesi ise 76,62 düzeyinde seyrediyor.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 4 Aralık 2013 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 16.30 itibarıyla basit getirisi yüzde 9,16, bileşik getirisi yüzde 9,37 seviyesinde bulunuyor.
Bu dakikalarda piyasalara ilişkin seçilmiş veriler şöyle:
New York Borsası
New York Borsası açılışta değer kaybetti.
Borsanın açılışında, Cuma gününe göre Dow Jones Sanayi Endeksi 42 puan azalarak 12.819 puana geriledi.
Açılışta, Standard & Poor's 500 Endeksi 5 puan değer kaybederek 1.339 puan, Nasdaq Teknoloji Endeksi ise 17 puan azalarak 2.888 puan oldu.
İMKB 100 Endeksi, ikinci seansta 642,17 puan artarak 60.674,87 puandan kapandı. Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 1,07 oranında değer kazandı.
İlk seanstaki 115,26 puanlık azalış dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 526,91 puan yükseldi.
Hisse senetleri günlük bazda ortalama yüzde 0,88 değer kazandı.
DÖVİZ
Piyasanın kapanışı itibariyle Kapalıçarşı'da 1,7590 liradan alınan dolar 1,7640 liradan, 2,3000 liradan alınan avro 2,3050 liradan satılıyor.
Serbest piyasada önceki kapanışta 1,7530 lira olan dolar güne aynı fiyattan, 2,3020 lira olan avro 2,3030 liradan başlamıştı.
Bankalararası piyasada dolar kotasyonları alışta en düşük 1,7570 lira, en yüksek 1,7600 lira, satışta en düşük 1,7620 lira, en yüksek 1,7670 lira seviyesinde işlem görüyor.
Ankara'da 3 Şubat Cuma günü akşam saatlerinde 1,7610 liradan satılan dolar, bugün akşam saatlerinde 1,7680 liradan işlem gördü.
Avro ise akşam saatlerinde 2,3110 liradan satıldı. 3 Şubat günü akşam saatlerinde avronun satış fiyatı 2,3050 lira düzeyindeydi.
Avro-dolar paritesi 1,3068 oldu.
Merkez Bankası, saat 15.30 itibarıyla gösterge niteliğindeki doların efektif satışını 1,7668, avronun efektif satışını 2,3068 olarak belirledi.
İstanbul ve Ankara serbest piyasalarında alınıp satılan döviz türlerinin, önceki ve bugün itibariyle alış, satış fiyatları şöyle:
| CUMA | PAZARTESİ | |||
| Alış | Satış | Alış | Satış | |
| ABD Doları | 1,7480 | 1,7530 | 1,7590 | 1,7640 |
| Avro | 2,2890 | 2,3020 | 2,3000 | 2,3050 |
| Sterlin | 2,7500 | 2,8000 | 2,7700 | 2,8000 |
| İsviçre Frangı | 1,8900 | 1,9250 | 1,8950 | 1,9250 |
| ANKARA | ||||
| ABD Doları | 1,7450 | 1,7570 | 1,7570 | 1,7690 |
| Avro | 2,2870 | 2,3040 | 2,2920 | 2,3090 |
| Sterlin | 2,7370 | 2,7810 | 2,7550 | 2,8000 |
İstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin, önceki ve bugün itibariyle kapanış fiyatları (TL) şöyle:
| CUMA | PAZARTESİ | |||
| KAPALIÇARŞI | ALIŞ | SATIŞ | ALIŞ | SATIŞ |
| 24 Ayar Külçe Altın (Gr.) | 98,00 | 98,35 | 97,25 | 97,60 |
| Cumhuriyet Ata Lira | 650,00 | 662,00 | 645,00 | 655,00 |
| 22 Ayar Bilezik (Gr.) | 89,00 | 96,00 | 88,50 | 95,00 |
| Vakıf Altını (5 Gr.) | 489,24 | 493,59 | 485,25 | 489,58 |
| Vakıf Altını (100 Gr.) | 9.784,89 | 9.871,79 | 9.704,93 | 9.791,67 |
| Lira Ziynet | 629,26 | 656,41 | 623,85 | 650,95 |
| Yarım Ziynet | 313,64 | 325,70 | 310,94 | 322,98 |
| Çeyrek Ziynet | 155,82 | 162,85 | 154,47 | 161,49 |
Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,3053, sterlin-dolar paritesi 1,5780, yen-dolar paritesi ise 76,62 düzeyinde seyrediyor.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 4 Aralık 2013 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 16.30 itibarıyla basit getirisi yüzde 9,16, bileşik getirisi yüzde 9,37 seviyesinde bulunuyor.
Bu dakikalarda piyasalara ilişkin seçilmiş veriler şöyle:
| Piyasalar | Değer |
| İMKB 100 Endeksi | 59.756,87 |
| Gösterge Tahvil | %9,37 |
| Dolar | 1,7650 |
| Avro | 2,3040 |
| Avro-Dolar | 1,3053 |
| Sterlin-Dolar | 1,5780 |
| Yen-Dolar | 76,62 |
| Petrol/Brent | 114,68 |
| Altın/Ons | 1.718,27 |
| Repo | %10,03 |
New York Borsası açılışta değer kaybetti.
Borsanın açılışında, Cuma gününe göre Dow Jones Sanayi Endeksi 42 puan azalarak 12.819 puana geriledi.
Açılışta, Standard & Poor's 500 Endeksi 5 puan değer kaybederek 1.339 puan, Nasdaq Teknoloji Endeksi ise 17 puan azalarak 2.888 puan oldu.
3 Şubat 2012 Cuma
Altın fiyatları daha ne kadar artacak?
Vatandaşın merak ettiği altının akıbetiyle alakalı çarpıcı bir açıklama yaptı.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, TRT Haber'de yayınlanan Ekonomi Kulübü programına katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başçı, altının yükselip yükselmeyeceğinin ne kadar para basılacağına bağlı olduğunun altını çizdi ve "Ülkeler para basmaya devam ederse altın maalesef yükselecek" diye konuştu.
"2012 İLE İLGİLİ ÇOK BÜYÜK BELİRSİZLİK VAR"
Dövizdeki iniş çıkışların 2012 yılıyla ilgili çok büyük belirsizlikten kaynaklandığını kaydeden Başçı, döviz kurlarında Doğu Avrupa'da daha çok hareketlilik bulunduğunu, Latin Amerika'da da benzer oynaklık yaşandığını söyledi. Başkan Başçı, bu oynaklığı sürdüren temel faktörün gelecek yıla dair belirsizliğin yanı sıra vatandaşların tüketici kredilerini döviz cinsinden almış olmaları olarak açıkladı.
"TÜRKİYE EKONOMİSİNDE AŞIRI ISINMA YOK"
Finansal Times gibi gazetelerin 'Başçı elinde sıcak bir tepsi buldu' makalesinin hatırlatılması üzerine Başçı, dünyada Türkiye gibi hızlı toparlanan başka bir ülke bulunmadığı karşılığını verdi. Başkan Başçı, "Türkiye ekonomisinde aşırı ısınma yok. Biz bu değerlendirmelere katılmamıştık, katılmıyoruz. Türkiye'de iş gücüne katılım oranları artıyor. Yatırımlar artıyor. Verimlilikte de önemli artışlar var. Üretim ve büyüme potansiyelimizi hala var. Pazartesi açıklanacak ikinci çeyrek üretim verileridaha yatay olacak zaten." değerlendirmesinde bulundu.
"ALIŞILMADIK İŞLER YAPIYORUZ, ANLATMAK İÇİN ÇABA SARFEDİYORUZ"
Merkez Bankası'nın aldığı faiz ve faiz dışı politika kararlarının radikal olarak yorumlandığı yönündeki değerlendirmelere de açıklık getiren Başçı, "Alışılmadık dönemde yaşıyoruz, alışılmadık işler yapıyoruz. Anlatmak çaba gerektiriyor. Bir yandan anlatma çabaları çeşitli kanallardan ilerlerken, diğer yandan geçen sürede ortaya çıkan veriler bizi desteklerken aldığımız tedbirlerde sorun olmadığı açığa çıktı." şeklinde konuştu.
"BİZ YAN ETKİLER İÇİN TEDBİR ALDIK, AVRUPA ASIL ETKİLER İÇİN TEDBİR ALMAKTA GECİKTİ"
2008 yılında başlayan dünya resesyonunun bitmediğini söyleyen Başçı, Amerika ve Avrupa'da işsizlik sorununun devam ettiğini ifade ederek, şimdi de bu soruna bankaları kurtarmak için yapılan kamu borcunun eklendiğini ifade etti. Bu kriz sarmalında hangi yöntemle çıkılacağına ilişkin soruya Başçı, "Avrupa'yla ilgili, geçmişte yapılması gereken neydi. Bunun cevabını verebiliyoruz. Ama bugün ne yapılması gerektiğini söylemekte zorlanıyoruz" dedi. Dünyada yaşanan krizin kökeninde aşırı borçlanma yattığını ifade eden Başçı, borçlanmaların kontrollü yapılması halinde bu tür problemlere düşülmeyeceğine işaret etti. "Türkiye'de kamu ve özel sektör borçları makul düzeyde ve dikkatli gidiyoruz." diyen Başçı, Avrupa liderlerinin krize karşı tedbir almakta geciktiğini vurguladı. Başçı, "Biz yan etkiler için tedbirlerimizi aldık onlar asıl etkiler için tedbir almakta geciktiler. Yunanistan sorununa el atmaları gerekirken liderler tatile çıktılar." ifadelerini kullandı.
"AVRUPA MERKEZ BANKASI BAŞKANIN YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİM"
Her gün bir ülkenin kredi notunun düşürüldüğü, kamu borç oranlarının arttığı Euro bölgesindeki durumun Türkiye'den daha zor olduğunu belirten Başçı, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet'in yerinde olmak istemediğinin altını çizdi. Türk Lirası'nın değer kazanmaya devam edeceğini söyleyen Başkan Başçı, Euro birliğine geçtiği için Slovaklar'ın pişman olduklarını belirtti.
"TOBİN VERGİSİ GELECEK Mİ?"
Türkiye piyasalarından sıcak para çıkışını önlemek için Tobin Vergisi uygulayacak mısınız? sorusuna Başçı, mevcut durumda buna gerek olmadığını dile getirdi. Sermayenin teşviki için politikalar üretildiğine dikkat çeken Başçı, "Merkez Bankası olarak elimizde detaylı eylem planı var." dedi.
"TÜRKİYE'NİN NOTU KESİNLİKLE YANLIŞ"
ABD'nin notunun düşürülmesiyle tavan yapan kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili de konuşan Başçı, "Reytingi kuruluşları, az sayıda ve denetlenmeyen kuruluşlar. Verdikleri kredi notlarının bankacılık sisteminde kullanılıyor olması yanlışlık. Türkiye'nin notu kesinlikle yanlış ve bunu herkes biliyor." değerlendirmesi yaptı.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, TRT Haber'de yayınlanan Ekonomi Kulübü programına katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başçı, altının yükselip yükselmeyeceğinin ne kadar para basılacağına bağlı olduğunun altını çizdi ve "Ülkeler para basmaya devam ederse altın maalesef yükselecek" diye konuştu.
"2012 İLE İLGİLİ ÇOK BÜYÜK BELİRSİZLİK VAR"
Dövizdeki iniş çıkışların 2012 yılıyla ilgili çok büyük belirsizlikten kaynaklandığını kaydeden Başçı, döviz kurlarında Doğu Avrupa'da daha çok hareketlilik bulunduğunu, Latin Amerika'da da benzer oynaklık yaşandığını söyledi. Başkan Başçı, bu oynaklığı sürdüren temel faktörün gelecek yıla dair belirsizliğin yanı sıra vatandaşların tüketici kredilerini döviz cinsinden almış olmaları olarak açıkladı.
"TÜRKİYE EKONOMİSİNDE AŞIRI ISINMA YOK"
Finansal Times gibi gazetelerin 'Başçı elinde sıcak bir tepsi buldu' makalesinin hatırlatılması üzerine Başçı, dünyada Türkiye gibi hızlı toparlanan başka bir ülke bulunmadığı karşılığını verdi. Başkan Başçı, "Türkiye ekonomisinde aşırı ısınma yok. Biz bu değerlendirmelere katılmamıştık, katılmıyoruz. Türkiye'de iş gücüne katılım oranları artıyor. Yatırımlar artıyor. Verimlilikte de önemli artışlar var. Üretim ve büyüme potansiyelimizi hala var. Pazartesi açıklanacak ikinci çeyrek üretim verileridaha yatay olacak zaten." değerlendirmesinde bulundu.
"ALIŞILMADIK İŞLER YAPIYORUZ, ANLATMAK İÇİN ÇABA SARFEDİYORUZ"
Merkez Bankası'nın aldığı faiz ve faiz dışı politika kararlarının radikal olarak yorumlandığı yönündeki değerlendirmelere de açıklık getiren Başçı, "Alışılmadık dönemde yaşıyoruz, alışılmadık işler yapıyoruz. Anlatmak çaba gerektiriyor. Bir yandan anlatma çabaları çeşitli kanallardan ilerlerken, diğer yandan geçen sürede ortaya çıkan veriler bizi desteklerken aldığımız tedbirlerde sorun olmadığı açığa çıktı." şeklinde konuştu.
"BİZ YAN ETKİLER İÇİN TEDBİR ALDIK, AVRUPA ASIL ETKİLER İÇİN TEDBİR ALMAKTA GECİKTİ"
2008 yılında başlayan dünya resesyonunun bitmediğini söyleyen Başçı, Amerika ve Avrupa'da işsizlik sorununun devam ettiğini ifade ederek, şimdi de bu soruna bankaları kurtarmak için yapılan kamu borcunun eklendiğini ifade etti. Bu kriz sarmalında hangi yöntemle çıkılacağına ilişkin soruya Başçı, "Avrupa'yla ilgili, geçmişte yapılması gereken neydi. Bunun cevabını verebiliyoruz. Ama bugün ne yapılması gerektiğini söylemekte zorlanıyoruz" dedi. Dünyada yaşanan krizin kökeninde aşırı borçlanma yattığını ifade eden Başçı, borçlanmaların kontrollü yapılması halinde bu tür problemlere düşülmeyeceğine işaret etti. "Türkiye'de kamu ve özel sektör borçları makul düzeyde ve dikkatli gidiyoruz." diyen Başçı, Avrupa liderlerinin krize karşı tedbir almakta geciktiğini vurguladı. Başçı, "Biz yan etkiler için tedbirlerimizi aldık onlar asıl etkiler için tedbir almakta geciktiler. Yunanistan sorununa el atmaları gerekirken liderler tatile çıktılar." ifadelerini kullandı.
"AVRUPA MERKEZ BANKASI BAŞKANIN YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİM"
Her gün bir ülkenin kredi notunun düşürüldüğü, kamu borç oranlarının arttığı Euro bölgesindeki durumun Türkiye'den daha zor olduğunu belirten Başçı, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet'in yerinde olmak istemediğinin altını çizdi. Türk Lirası'nın değer kazanmaya devam edeceğini söyleyen Başkan Başçı, Euro birliğine geçtiği için Slovaklar'ın pişman olduklarını belirtti.
"TOBİN VERGİSİ GELECEK Mİ?"
Türkiye piyasalarından sıcak para çıkışını önlemek için Tobin Vergisi uygulayacak mısınız? sorusuna Başçı, mevcut durumda buna gerek olmadığını dile getirdi. Sermayenin teşviki için politikalar üretildiğine dikkat çeken Başçı, "Merkez Bankası olarak elimizde detaylı eylem planı var." dedi.
"TÜRKİYE'NİN NOTU KESİNLİKLE YANLIŞ"
ABD'nin notunun düşürülmesiyle tavan yapan kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili de konuşan Başçı, "Reytingi kuruluşları, az sayıda ve denetlenmeyen kuruluşlar. Verdikleri kredi notlarının bankacılık sisteminde kullanılıyor olması yanlışlık. Türkiye'nin notu kesinlikle yanlış ve bunu herkes biliyor." değerlendirmesi yaptı.
Altın günleri tarihe karışacak..
Altın fiyatlarının günden güne yükselmesi ve dalgalı bir seyir
izlemesi, ev hanımlarının geleneksel hale getirdikleri altın günlerinin
tarihe karışmasına neden oluyor.
Ev hanımlarının hem bir araya gelerek sohbet etme, hem de bir yatırım aracı olarak gördüğü altın günlerinin sayısı giderek azalıyor. Altının ONS fiyatının dünya piyasalarında her geçen gün artması ve bunun Türkiye'deki altın fiyatlarını yükseltmesi, ev hanımlarını altın yerine para günleri yapmaya itiyor.
Geçen yıl 70-80 lira aralığında olan Çeyrek Altın'ın 180 lira sınırına dayanması ve dalgalı seyir izlemesi, ev hanımlarının gün yaparken altından soğumasına, onun yerine döviz ya da Türk Lirası günlerine yönelmesine neden oluyor. Her ay toplanan altınların gün sahibi ev hanımına verilmesiyle yapılan altın günlerinde altının aydan aya alınması ve bir önceki aya nazaran altın fiyatlarının daha yüksek olması nedeniyle ev hanımları hem zarar etmemek, hem de birbirlerine hak geçmemesi adına döviz ya da para günlerine girmeyi tercih ederken, piyasalardaki belirsizlik nedeniyle bu geleneğin tarihe karışacağı dile getiriliyor.
Ev hanımlarının hem bir araya gelerek sohbet etme, hem de bir yatırım aracı olarak gördüğü altın günlerinin sayısı giderek azalıyor. Altının ONS fiyatının dünya piyasalarında her geçen gün artması ve bunun Türkiye'deki altın fiyatlarını yükseltmesi, ev hanımlarını altın yerine para günleri yapmaya itiyor.
Geçen yıl 70-80 lira aralığında olan Çeyrek Altın'ın 180 lira sınırına dayanması ve dalgalı seyir izlemesi, ev hanımlarının gün yaparken altından soğumasına, onun yerine döviz ya da Türk Lirası günlerine yönelmesine neden oluyor. Her ay toplanan altınların gün sahibi ev hanımına verilmesiyle yapılan altın günlerinde altının aydan aya alınması ve bir önceki aya nazaran altın fiyatlarının daha yüksek olması nedeniyle ev hanımları hem zarar etmemek, hem de birbirlerine hak geçmemesi adına döviz ya da para günlerine girmeyi tercih ederken, piyasalardaki belirsizlik nedeniyle bu geleneğin tarihe karışacağı dile getiriliyor.
Altın için dudak uçuklatan tahminler..
Güvenli liman denince ilk akla gelen yatırım aracı şüphesiz altın oluyor ...
Dünya piyasalarında yaşanan dalgalanmalar geçen ay küresel endekslerde 6 trilyon dolarlık piyasa değerini uçurdu. Önemli oranda kayba uğrayan yatırımcılar ise hem yaralarını sarmak hem de yeni felaket senaryolarına karşı kendilerini korumak için güvenli liman arıyor. Güvenli liman denince ilk akla gelen yatırım aracı ise şüphesiz altın oluyor. Ons fiyatı bu yıla bin 419 dolardan başlayan altın halen bin 895 dolar seviyelerinde seyrediyor. Ancak uzmanlar yılın ilk dokuz ayında ons fiyatı yaklaşık 480 dolar artan altının rekor çıkışının henüz bitmediğini asıl şimdi başladığını ileri sürüyor. Tahminlere göre altının onsu bu yılın sonu 2 bin – 2 bin 200 dolardan işlem görecek. Uzmanlar buna gerekçe olarak üç gelişmeyi gösteriyor.
Bunlardan ilkinin ABD ve Euro Bölgesi'nde yaşanan borç sorunu olduğu belirtiliyor. Gerek ABD ve gerekse de AB'nin kısa vadede borç sorununu aşamayacak olması piyasalarda sürekli dalgalanmalara neden olurken güvenli liman arayışındaki yatırımcıları altına yönlendirecek. İkinci unsur Ramazan ayı sonuna ertelenen düğünler. Üçüncü önemli unsur ise Hindistan. Altının geleneksel olarak hem hediye hem de yatırım aracı olarak kullanıldığı ülkede özellikle eylül ve ekim aylarında adeta altın çılgınlığı yaşanıyor. Yılın en uğurlu dönemi olarak kabul edilen bu dönemde her yıl çok sayıda Hintli evleniyor. Bu yılın ilk 7 ayında toplam 500 ton altın ithal eden Hindistan'ın, çok sayıda düğünün gerçekleştiği eylül ve ekim ayında toplam 1000 ton altın ithal etmesi bekleniyor. Böylece bir rekordan diğerine koşan altının doğal taleple birlikte çıkışını daha da hızlandırması bekleniyor.
Uzmanlar ABD, AB ve Japonya'da faizlerin çok düşük olmasının piyasalarda büyük miktarda likiditenin dolaşmasına neden olduğunu belirterek bu kaynağın da önemli bir kısmının altına yönelerek fiyatları yeni zirvelere taşıyacağına işaret ediyor.
Dünya piyasalarında yaşanan dalgalanmalar geçen ay küresel endekslerde 6 trilyon dolarlık piyasa değerini uçurdu. Önemli oranda kayba uğrayan yatırımcılar ise hem yaralarını sarmak hem de yeni felaket senaryolarına karşı kendilerini korumak için güvenli liman arıyor. Güvenli liman denince ilk akla gelen yatırım aracı ise şüphesiz altın oluyor. Ons fiyatı bu yıla bin 419 dolardan başlayan altın halen bin 895 dolar seviyelerinde seyrediyor. Ancak uzmanlar yılın ilk dokuz ayında ons fiyatı yaklaşık 480 dolar artan altının rekor çıkışının henüz bitmediğini asıl şimdi başladığını ileri sürüyor. Tahminlere göre altının onsu bu yılın sonu 2 bin – 2 bin 200 dolardan işlem görecek. Uzmanlar buna gerekçe olarak üç gelişmeyi gösteriyor.
Bunlardan ilkinin ABD ve Euro Bölgesi'nde yaşanan borç sorunu olduğu belirtiliyor. Gerek ABD ve gerekse de AB'nin kısa vadede borç sorununu aşamayacak olması piyasalarda sürekli dalgalanmalara neden olurken güvenli liman arayışındaki yatırımcıları altına yönlendirecek. İkinci unsur Ramazan ayı sonuna ertelenen düğünler. Üçüncü önemli unsur ise Hindistan. Altının geleneksel olarak hem hediye hem de yatırım aracı olarak kullanıldığı ülkede özellikle eylül ve ekim aylarında adeta altın çılgınlığı yaşanıyor. Yılın en uğurlu dönemi olarak kabul edilen bu dönemde her yıl çok sayıda Hintli evleniyor. Bu yılın ilk 7 ayında toplam 500 ton altın ithal eden Hindistan'ın, çok sayıda düğünün gerçekleştiği eylül ve ekim ayında toplam 1000 ton altın ithal etmesi bekleniyor. Böylece bir rekordan diğerine koşan altının doğal taleple birlikte çıkışını daha da hızlandırması bekleniyor.
Uzmanlar ABD, AB ve Japonya'da faizlerin çok düşük olmasının piyasalarda büyük miktarda likiditenin dolaşmasına neden olduğunu belirterek bu kaynağın da önemli bir kısmının altına yönelerek fiyatları yeni zirvelere taşıyacağına işaret ediyor.
Altın alalım mı, satalım mı?
Samanyolu Haber TV'de ekrana gelen Merhaba Haftasonu'na konuk olan
İstanbul Üniversitesi Bankacılık Enstitüsü Müdür Yard. Doç. Dr. Kadir
Tuna altın fiyatlarının bundan sonraki seyrine ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Altın piyasasında bir belirsizlik döneminin başladığını söyleyen Tuna, altın fiyatlarının artması konusunda beklentilerin hala yüksek olduğunu, ancak mevcut fiyatın altının gerçek fiyatı olmadığını belirtti.
Tuna, FED'in açıklamalarından sonra altının bir yatırım aracı kullanılmasının riskli olabileceğini ifade etti, "bu yüzden de küçük yatırımcının daha uzun vadeli düşünüp paniğe kapılmaması lazım" dedi.
Altın piyasasında bir belirsizlik döneminin başladığını söyleyen Tuna, altın fiyatlarının artması konusunda beklentilerin hala yüksek olduğunu, ancak mevcut fiyatın altının gerçek fiyatı olmadığını belirtti.
Tuna, FED'in açıklamalarından sonra altının bir yatırım aracı kullanılmasının riskli olabileceğini ifade etti, "bu yüzden de küçük yatırımcının daha uzun vadeli düşünüp paniğe kapılmaması lazım" dedi.
Altını olanın yüzü gülecek
İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı
98,95 liraya, Cumhuriyet Altının satış fiyatı ise 665 liraya yükseldi.
Altın madeni bulunan illerimiz
Türkiye'de potansiyel olarak 6500 ton altın olduğunu söyleyen Üzer bunun 710 tonluk kısmının işletilebilir hale getirildiğini belirterek söz konusu potansiyel altın rezervlerinin olduğu başlıca illeri Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Niğde şeklinde sıraladı.
İstanbul Üniversitesi Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü Yard. Doç. Kadir Tuna altın ve döviz fiyatlarının önümüzdeki dönemdeki durumlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Altın fiyatlarının artıp artmayacağı konusunda birkaç farklı senaryo olduğunu söyleyen Tuna en güçlü ihtimalin altın fiyatlarının artmaya devam edeceği yönünde olduğunu belirtti. Dünyada altın fiyatlarını belirleyen en önemli faktörün merkez bankalarının altına olan talebi olduğunu hatırlatan Tuna "Altın fiyatlarının 1800 doları aşma riski var. Özellikle Fransa ve Almanya'nın AB'nin riskli ülkeleri olan Portekiz, Yunanistan ve İtalya'daki kayıpları arttıkça altın fiyatlarının yükseliş trendinin devam edeceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Altın fiyatlarındaki yükseliş sürecek mi?
İstanbul Altın Borsası Başkan Vekili Osman Saraç altın fiyatlarındaki yükselişi değerlendirdi.
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki yükseliş trendinin bu yıl ve 2012 yılında sürmesinin beklendiğini belirterek, ''Bu durum kuyumculuk sektöründen gelen altın talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatırımcıların altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir'' dedi.
Saraç, altın fiyatlarının son günlerde ardı ardına rekor seviyelere ulaşmasının, yurt içinde mücevher talebini olumsuz etkilerken, yatırım talebinin artmasına yol açtığının altını çizerek, ''Son yıllarda altın fiyatları sürekli bir yükseliş trendi içerisindeyken, bu durum altın talebinin en büyük kısmını oluşturan mücevher imalatının her geçen yıl daha da azalmasına, dolayısıyla altın ithalatının ve takı ihracatının düşmesine yol açıyor'' diye konuştu.
İAB üyesi aracı kuruluşlarca gerçekleştirilen altın ithalatının, 2008 yılında 165,94 tondan 2009 yılında 37,59 tona, 2010 yılında 42,49 tona gerilediğine değinen Saraç, şu bilgileri verdi: ''2011 yılının ilk 7 ayında 33,78 tonluk altın ithalatı gerçekleşirken, bu yıl ithalatın 50 ton civarında olması bekleniyor. Değerli maden ve mücevherat ihracatı ise İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) verilerine göre 2008 yılında 1,5 milyar dolardan 2009 yılında 978 milyon dolara geriledikten sonra, 2010 yılında biraz toparlanarak 1,2 milyar dolara yükseldi.''
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki yükseliş trendinin bu yıl ve 2012 yılında sürmesinin beklendiğini belirterek, ''Bu durum kuyumculuk sektöründen gelen altın talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatırımcıların altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir'' dedi.
Saraç, altın fiyatlarının son günlerde ardı ardına rekor seviyelere ulaşmasının, yurt içinde mücevher talebini olumsuz etkilerken, yatırım talebinin artmasına yol açtığının altını çizerek, ''Son yıllarda altın fiyatları sürekli bir yükseliş trendi içerisindeyken, bu durum altın talebinin en büyük kısmını oluşturan mücevher imalatının her geçen yıl daha da azalmasına, dolayısıyla altın ithalatının ve takı ihracatının düşmesine yol açıyor'' diye konuştu.
İAB üyesi aracı kuruluşlarca gerçekleştirilen altın ithalatının, 2008 yılında 165,94 tondan 2009 yılında 37,59 tona, 2010 yılında 42,49 tona gerilediğine değinen Saraç, şu bilgileri verdi: ''2011 yılının ilk 7 ayında 33,78 tonluk altın ithalatı gerçekleşirken, bu yıl ithalatın 50 ton civarında olması bekleniyor. Değerli maden ve mücevherat ihracatı ise İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) verilerine göre 2008 yılında 1,5 milyar dolardan 2009 yılında 978 milyon dolara geriledikten sonra, 2010 yılında biraz toparlanarak 1,2 milyar dolara yükseldi.''
SON YILLARDA YATIRIM AMAÇLI ALTIN TALEBİNDE ARTIŞ SÖZ KONUSU
Saraç, dünya genelinde kuyumculuk sektörü altın talebindeki azalmanın, yatırım amaçlı altın talebindeki artış ile fazlasıyla karşılandığını ve bunun da altın fiyatlarının sürekli yükselmesini sağladığını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Ülkemizde de dünyadaki eğilime paralel olarak son yıllarda yatırım amaçlı altın talebinde artış söz konusudur. Halen İstanbul Altın Borsası tarafından saklaması yapılan 16 adet altın fonunda toplam 13.341 kilogram altın bulunmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesaplarının toplam tutarı Haziran ayında, geçen yılın Haziran ayı sonuna göre 3,5 katı artışla 4 milyar 882 milyon liraya ulaştı. Yapılan hesaplamaya göre, bankaların altın depo hesabı büyüklüğü Haziran ayı sonu itibariyle 60 ton civarına yükseldi.'' Türkiye'de düğün mevsiminin yaşandığı yaz aylarında İAB altın işlemleri hacminde ve altın ithalatında artış gözlendiğine işaret eden Saraç, şu değerlendirmelerde bulundu: ''Ülkemizde altın takı geleneksel olarak düğünlerin vazgeçilmez bir parçası ve son aylarda altın takı tüketiminin artması, altın ithalatını da artırdı. Bunun yanı sıra finansal piyasalardaki karmaşa ortamında güvenli bir liman olan altının sürekli bir yükseliş trendinde olması, yatırımcılardan metale gelen talebin yükselmesine yol açıyor. Özellikle son günlerde euro bölgesi borç krizinin yayılması endişesi ve ABD'nin kredi notunun düşürülmesinden sonra altın fiyatının peş peşe rekor seviyelere ulaşmasının ardında yatan başlıca sebep yatırımcıların hisse senedi gibi riskli varlıklardan çıkarak güvenli bir liman olarak altına yönelmesidir. İstanbul Altın Borsası'nda da son günlerde altın işlemleri hacmi günde ortalama 2 tona yükselerek bu yılki ortalamasının 3 katına çıktı.''
ALTIN FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ TRENDİNİN SÜRMESİ BEKLENİYOR
İAB Başkan Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki yükseliş trendinin bu yıl ve 2012'de sürmesinin beklendiğini vurgulayarak, ''Bu durum, kuyumculuk sektöründen gelen altın talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatırımcıların altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir'' dedi.
Finansal piyasalarda son günlerde iyice şiddetlenen krizin kısa vadede yatışmasının beklenmediğini dile getiren Saraç, ABD Merkez Bankası'nın önümüzdeki 2 yıllık süre içerisinde faiz oranlarını sıfıra yakın bir düzeyde düşük tutacağını açıkladığını, Avrupa Bölgesi'nde kamu borcu krizinin yayılacağına dair endişenin sürdüğünü anlattı.
Saraç, bu ortamın yatırımcıların altın gibi güvenli liman sayılan varlıklara yönelmesine neden olduğunu, diğer taraftan da merkez bankalarının son yıllarda altın talebinde artış gözlendiğini, bunun da fiyatlara destek verdiğini söyledi.
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki yükseliş trendinin bu yıl ve 2012 yılında sürmesinin beklendiğini belirterek, ''Bu durum kuyumculuk sektöründen gelen altın talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatırımcıların altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir'' dedi.
Saraç, altın fiyatlarının son günlerde ardı ardına rekor seviyelere ulaşmasının, yurt içinde mücevher talebini olumsuz etkilerken, yatırım talebinin artmasına yol açtığının altını çizerek, ''Son yıllarda altın fiyatları sürekli bir yükseliş trendi içerisindeyken, bu durum altın talebinin en büyük kısmını oluşturan mücevher imalatının her geçen yıl daha da azalmasına, dolayısıyla altın ithalatının ve takı ihracatının düşmesine yol açıyor'' diye konuştu.
İAB üyesi aracı kuruluşlarca gerçekleştirilen altın ithalatının, 2008 yılında 165,94 tondan 2009 yılında 37,59 tona, 2010 yılında 42,49 tona gerilediğine değinen Saraç, şu bilgileri verdi: ''2011 yılının ilk 7 ayında 33,78 tonluk altın ithalatı gerçekleşirken, bu yıl ithalatın 50 ton civarında olması bekleniyor. Değerli maden ve mücevherat ihracatı ise İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) verilerine göre 2008 yılında 1,5 milyar dolardan 2009 yılında 978 milyon dolara geriledikten sonra, 2010 yılında biraz toparlanarak 1,2 milyar dolara yükseldi.''
İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki yükseliş trendinin bu yıl ve 2012 yılında sürmesinin beklendiğini belirterek, ''Bu durum kuyumculuk sektöründen gelen altın talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatırımcıların altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir'' dedi.
Saraç, altın fiyatlarının son günlerde ardı ardına rekor seviyelere ulaşmasının, yurt içinde mücevher talebini olumsuz etkilerken, yatırım talebinin artmasına yol açtığının altını çizerek, ''Son yıllarda altın fiyatları sürekli bir yükseliş trendi içerisindeyken, bu durum altın talebinin en büyük kısmını oluşturan mücevher imalatının her geçen yıl daha da azalmasına, dolayısıyla altın ithalatının ve takı ihracatının düşmesine yol açıyor'' diye konuştu.
İAB üyesi aracı kuruluşlarca gerçekleştirilen altın ithalatının, 2008 yılında 165,94 tondan 2009 yılında 37,59 tona, 2010 yılında 42,49 tona gerilediğine değinen Saraç, şu bilgileri verdi: ''2011 yılının ilk 7 ayında 33,78 tonluk altın ithalatı gerçekleşirken, bu yıl ithalatın 50 ton civarında olması bekleniyor. Değerli maden ve mücevherat ihracatı ise İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) verilerine göre 2008 yılında 1,5 milyar dolardan 2009 yılında 978 milyon dolara geriledikten sonra, 2010 yılında biraz toparlanarak 1,2 milyar dolara yükseldi.''
SON YILLARDA YATIRIM AMAÇLI ALTIN TALEBİNDE ARTIŞ SÖZ KONUSU
Saraç, dünya genelinde kuyumculuk sektörü altın talebindeki azalmanın, yatırım amaçlı altın talebindeki artış ile fazlasıyla karşılandığını ve bunun da altın fiyatlarının sürekli yükselmesini sağladığını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Ülkemizde de dünyadaki eğilime paralel olarak son yıllarda yatırım amaçlı altın talebinde artış söz konusudur. Halen İstanbul Altın Borsası tarafından saklaması yapılan 16 adet altın fonunda toplam 13.341 kilogram altın bulunmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankalarda tutulan kıymetli maden depo hesaplarının toplam tutarı Haziran ayında, geçen yılın Haziran ayı sonuna göre 3,5 katı artışla 4 milyar 882 milyon liraya ulaştı. Yapılan hesaplamaya göre, bankaların altın depo hesabı büyüklüğü Haziran ayı sonu itibariyle 60 ton civarına yükseldi.'' Türkiye'de düğün mevsiminin yaşandığı yaz aylarında İAB altın işlemleri hacminde ve altın ithalatında artış gözlendiğine işaret eden Saraç, şu değerlendirmelerde bulundu: ''Ülkemizde altın takı geleneksel olarak düğünlerin vazgeçilmez bir parçası ve son aylarda altın takı tüketiminin artması, altın ithalatını da artırdı. Bunun yanı sıra finansal piyasalardaki karmaşa ortamında güvenli bir liman olan altının sürekli bir yükseliş trendinde olması, yatırımcılardan metale gelen talebin yükselmesine yol açıyor. Özellikle son günlerde euro bölgesi borç krizinin yayılması endişesi ve ABD'nin kredi notunun düşürülmesinden sonra altın fiyatının peş peşe rekor seviyelere ulaşmasının ardında yatan başlıca sebep yatırımcıların hisse senedi gibi riskli varlıklardan çıkarak güvenli bir liman olarak altına yönelmesidir. İstanbul Altın Borsası'nda da son günlerde altın işlemleri hacmi günde ortalama 2 tona yükselerek bu yılki ortalamasının 3 katına çıktı.''
ALTIN FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ TRENDİNİN SÜRMESİ BEKLENİYOR
İAB Başkan Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarındaki yükseliş trendinin bu yıl ve 2012'de sürmesinin beklendiğini vurgulayarak, ''Bu durum, kuyumculuk sektöründen gelen altın talebini olumsuz etkileyebilir, ancak yatırımcıların altın talebinin güçlü kalmaya devam etmesi beklenmektedir'' dedi.
Finansal piyasalarda son günlerde iyice şiddetlenen krizin kısa vadede yatışmasının beklenmediğini dile getiren Saraç, ABD Merkez Bankası'nın önümüzdeki 2 yıllık süre içerisinde faiz oranlarını sıfıra yakın bir düzeyde düşük tutacağını açıkladığını, Avrupa Bölgesi'nde kamu borcu krizinin yayılacağına dair endişenin sürdüğünü anlattı.
Saraç, bu ortamın yatırımcıların altın gibi güvenli liman sayılan varlıklara yönelmesine neden olduğunu, diğer taraftan da merkez bankalarının son yıllarda altın talebinde artış gözlendiğini, bunun da fiyatlara destek verdiğini söyledi.
Altın rekora devam ediyor
İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram fiyatı 98.27 liraya ulaşarak yeni bir rekorla kapandı.
Altının bundan önceki rekor kapanışı 98 lira ile dün gerçekleşmişti. Kapalıçarşı'da Cumhuriyet altını da 685 liradan satılıyor.
Altın gün içinde ulaştığı 99 lira ile yeni bir zirve yaptı. Cumhuriyet altını da satışta 698 lira ile rekor yeniledi. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı ise Türkiye piyasaları açılmadan önce ulaştığı 1.815,19 dolarla rekor kırmıştı.
Altının bundan önceki rekor kapanışı 98 lira ile dün gerçekleşmişti. Kapalıçarşı'da Cumhuriyet altını da 685 liradan satılıyor.
Altın gün içinde ulaştığı 99 lira ile yeni bir zirve yaptı. Cumhuriyet altını da satışta 698 lira ile rekor yeniledi. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı ise Türkiye piyasaları açılmadan önce ulaştığı 1.815,19 dolarla rekor kırmıştı.
En çok kazandıran külçe altın
Fiyatı rekor üstüne rekor kıran altın en çok kazandıran yatırım
aracı olmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre
temmuz ayında en yüksek reel getiriye yine altın sağladı.
Finansal yatırım araçlarının getirilerinden ÜFE ve TÜFE indirgendiğinde en yüksek getiriyi külçe altın sağladı. Külçe altın üç aylık, altı aylık ve yıllık değerlendirmelerde en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Üç aylık değerlendirmede; ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,57, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,10 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.
Altı aylık dönemde İMKB 100 Endeksi ise kaybettirdi. Endeks, ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,93, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 8,92 ile en çok kaybettiren finansal araç oldu.
Finansal yatırım araçları, yıllık olarak değerlendirildiğinde, en fazla reel getiri oranlarına göre, külçe altın, euro, mevduat faizi, Amerikan Doları ve İMKB 100 Endeksi olarak sıralandı. ÜFE ile indirgendiğinde, külçe altın yüzde 28 ve euro yüzde 9,04 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.
Finansal yatırım araçlarının getirilerinden ÜFE ve TÜFE indirgendiğinde en yüksek getiriyi külçe altın sağladı. Külçe altın üç aylık, altı aylık ve yıllık değerlendirmelerde en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Üç aylık değerlendirmede; ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,57, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,10 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.
Altı aylık dönemde İMKB 100 Endeksi ise kaybettirdi. Endeks, ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,93, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 8,92 ile en çok kaybettiren finansal araç oldu.
Finansal yatırım araçları, yıllık olarak değerlendirildiğinde, en fazla reel getiri oranlarına göre, külçe altın, euro, mevduat faizi, Amerikan Doları ve İMKB 100 Endeksi olarak sıralandı. ÜFE ile indirgendiğinde, külçe altın yüzde 28 ve euro yüzde 9,04 oranında yatırımcısına reel getiri sağladı.
Ukrayna bu yıl altın çıkartmaya başlayacak
Dünya ülkeleri altın rezervlerini arttırırken Ukrayna, yer altındaki altın rezervlerine dönmeye karar verdi.
Ukrayna Devlet Jeoloji ve Maden Kaynakları Kurumu Müdürü Eduard Stavitskiy; "Ukrayna bu yıl altın çıkartmaya başlayacak" dedi.
Eduard Stavitskiy; "Ukrayna'nın yaklaşık 3 bin ton altın rezervi var. Altın kaynaklarının 400 tona yakını, Karpat Dağları'nda. Büyük Donbass Bölgesi'nde de 500 ton altın rezervi bulunuyor. Kirovograd, Dnipropetrovsk ve Kırım'da da altın bulunuyor. Dünyadaki altın fiyatlarındaki artışa baktık biz de bu yıl ilk defa kendi altınımızı çıkarmaya karar verdik" dedi.
Ukrayna kazmayı ilk defa batı Ukrayna'da ve Kirovograd bölgesinde yere vuracak.
Altını tamamen kendi imkânları ve kaynaklarım ile çıkartmayı planladıklarını ifade eden Eduard Stavitskiy kendileri çıkarttıklarında bir gram altının 20 doların altında mal edebileceklerini söyledi. Hâlihazırda Ukrayna'da gram altın 50 dolar seviyesinde.
Ukrayna her yıl yaklaşık olarak 5 ton altın ithal ediyor. Çıkarttığı kendi altınıyla altın ithalatını düşürmeyi planlıyor.
Ukrayna yılda 1 ton altın üretmeye ancak 3-5 yıl içerisinde gerçekleştirebilecek.
Ukrayna Devlet Jeoloji ve Maden Kaynakları Kurumu Müdürü Eduard Stavitskiy; "Ukrayna bu yıl altın çıkartmaya başlayacak" dedi.
Eduard Stavitskiy; "Ukrayna'nın yaklaşık 3 bin ton altın rezervi var. Altın kaynaklarının 400 tona yakını, Karpat Dağları'nda. Büyük Donbass Bölgesi'nde de 500 ton altın rezervi bulunuyor. Kirovograd, Dnipropetrovsk ve Kırım'da da altın bulunuyor. Dünyadaki altın fiyatlarındaki artışa baktık biz de bu yıl ilk defa kendi altınımızı çıkarmaya karar verdik" dedi.
Ukrayna kazmayı ilk defa batı Ukrayna'da ve Kirovograd bölgesinde yere vuracak.
Altını tamamen kendi imkânları ve kaynaklarım ile çıkartmayı planladıklarını ifade eden Eduard Stavitskiy kendileri çıkarttıklarında bir gram altının 20 doların altında mal edebileceklerini söyledi. Hâlihazırda Ukrayna'da gram altın 50 dolar seviyesinde.
Ukrayna her yıl yaklaşık olarak 5 ton altın ithal ediyor. Çıkarttığı kendi altınıyla altın ithalatını düşürmeyi planlıyor.
Ukrayna yılda 1 ton altın üretmeye ancak 3-5 yıl içerisinde gerçekleştirebilecek.
Altın Fiyatları son durum
Altın fiyatları rekor tazelerken yatırımcının merak ettiği soruya cevap Samanyolu Haber TV'de geldi.
"ALTININ YÖNÜ YUKARIYA DOĞRU"
Bu fiyatlardan satmalı mı yoksa yeni rekorlar beklemeli mi? Yatırım Uzmanı Sedat Korkmaz ve Samanyolu Haber TV Yayın Yönetmeni Metin Yıkar altın fiyatlarının yükselişini canlı yayında yorumladı.
<p><a
rel="nofollow"
href="http://www.kure.tv/webtv/803-haber/altin-ne-kadar-yukselecek/8579-Bolum/96345/&embeddedplayer=v1">Altın
ne kadar yükselecek?</a></p>
"ALTININ YÖNÜ YUKARIYA DOĞRU"
Bu fiyatlardan satmalı mı yoksa yeni rekorlar beklemeli mi? Yatırım Uzmanı Sedat Korkmaz ve Samanyolu Haber TV Yayın Yönetmeni Metin Yıkar altın fiyatlarının yükselişini canlı yayında yorumladı.
Altındaki artış, Yeni Evlenecekleri Vurdu
Dünyanın en çok altın alan ülkelerinden biri olan Hindistan'da
altın fiyatlarındaki hızlı artış özellikle düğün yapacakları ve dini
festivallerde hediye verecekleri zor durumda bırakıyor.
Yeni evlenecekler altındaki artış yüzünden planlarını değiştirirken altının olmazsa olmaz olduğu düğünlere gidecekler endişe ile artışı izliyor.
Altındaki hızlı artışla kuyumcularda büyük sıkıntılar yaşıyor. Müşterisiz günler geçiren Hintli kuyumcular yüzlerce kilo altın sattıkları o eski günlerini arıyor.
Özellikle Hindu festivalleri Dewali, Raksha Bhandan ve düğün sezonu öncesi dolup taşan Hindistan'daki kuyumcular altın fiyatlarındaki artış sonrası boş kaldı.
Kalküta'nın kuyumcular merkezi olan Bowbazar Market'teki kuyumcu esnafı son ay içinde yaptıkları işte yüzde 20-27 düşüş olduğunu bildirdi.
Doğu Bölgesi Kuyumcular Konseyi Başkanı Pankaj Parekh, piyasalardaki durgunluk böyle devam ederse altın ve kuyumculuk sektöründe çalışanların işçi çıkarma tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
Festivalleri ile meşhur Jaipur şehrinde bir kuyumcu işleten Ashish, piyasalardaki altın fiyatlarının yükselmesinin gerçeği yansıtmadığını bunun ekonomiler ve borsalardaki baskılardan kaynaklandığını söyledi.
Ashish, altın fiyatlarının zamanla normal düzeyine geleceğini bu yüzden altın alanların dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Altının değerlenmesi düğün yapacak Hintlileri de endişelendiriyor. 3 yıl önce evlendiğinde altının gram fiyatının 1000 (39 TL) Hint rupisi olduğunu dile getiren Jyoti, bugün fiyatın 3000 (116 TL ) Hint rupisi olduğunu vurguladı. Bu yüzden evlenecek kız kardeşi için yavaş yavaş altın almaya başladıklarını kaydetti.
Altın fiyatlarındaki yükseliş, bu pazara en çok rağbet gösteren Hindistan'da da büyük ses getirdi. Her ne kadar orta sınıf için düğün ve festivallerde altın almak zorlaşsa da dünyanın en büyük borsalarından Mumbai Borsası'nda kaybedenler altın külçelerine yatırım yapmaya başladı.
Mumbai merkezki Religare Commodities şirketi müdürü Sugandha Sachdeva bu durumda, dünya genelinde altının güvenli liman muamelesi görmesinin etkili olduğunu anlattı.
Sachdeva, altında meydana gelen beklenenin üstündeki fiyat artışının ABD'nin borç problemlerinden olduğu kadar, altında artan enflasyondan da kaynaklandığını dile getirdi.
Yeni evlenecekler altındaki artış yüzünden planlarını değiştirirken altının olmazsa olmaz olduğu düğünlere gidecekler endişe ile artışı izliyor.
Altındaki hızlı artışla kuyumcularda büyük sıkıntılar yaşıyor. Müşterisiz günler geçiren Hintli kuyumcular yüzlerce kilo altın sattıkları o eski günlerini arıyor.
Özellikle Hindu festivalleri Dewali, Raksha Bhandan ve düğün sezonu öncesi dolup taşan Hindistan'daki kuyumcular altın fiyatlarındaki artış sonrası boş kaldı.
Kalküta'nın kuyumcular merkezi olan Bowbazar Market'teki kuyumcu esnafı son ay içinde yaptıkları işte yüzde 20-27 düşüş olduğunu bildirdi.
Doğu Bölgesi Kuyumcular Konseyi Başkanı Pankaj Parekh, piyasalardaki durgunluk böyle devam ederse altın ve kuyumculuk sektöründe çalışanların işçi çıkarma tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
Festivalleri ile meşhur Jaipur şehrinde bir kuyumcu işleten Ashish, piyasalardaki altın fiyatlarının yükselmesinin gerçeği yansıtmadığını bunun ekonomiler ve borsalardaki baskılardan kaynaklandığını söyledi.
Ashish, altın fiyatlarının zamanla normal düzeyine geleceğini bu yüzden altın alanların dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Altının değerlenmesi düğün yapacak Hintlileri de endişelendiriyor. 3 yıl önce evlendiğinde altının gram fiyatının 1000 (39 TL) Hint rupisi olduğunu dile getiren Jyoti, bugün fiyatın 3000 (116 TL ) Hint rupisi olduğunu vurguladı. Bu yüzden evlenecek kız kardeşi için yavaş yavaş altın almaya başladıklarını kaydetti.
Altın fiyatlarındaki yükseliş, bu pazara en çok rağbet gösteren Hindistan'da da büyük ses getirdi. Her ne kadar orta sınıf için düğün ve festivallerde altın almak zorlaşsa da dünyanın en büyük borsalarından Mumbai Borsası'nda kaybedenler altın külçelerine yatırım yapmaya başladı.
Mumbai merkezki Religare Commodities şirketi müdürü Sugandha Sachdeva bu durumda, dünya genelinde altının güvenli liman muamelesi görmesinin etkili olduğunu anlattı.
Sachdeva, altında meydana gelen beklenenin üstündeki fiyat artışının ABD'nin borç problemlerinden olduğu kadar, altında artan enflasyondan da kaynaklandığını dile getirdi.
Çeyrek altın 2'ye bölünüyor ; fiyatı ne olacak ?
Fiyat rekoru nedeniyle çeyrek altının düşen satışlarına karşı Darphane
de çeyrek altının yarısını çıkarmak için yasa taslağı hazırladı.
Radikal'in haberine göre Darphane, ABD ve Avrupa'daki ekonomik
çalkantılar nedeniyle uzun süredir rekor kıran altın fiyatları nedeniyle
geçen yıldan beri kuyumcuların ve İstanbul Ticaret Odası'nın dile
getirdiği ‘çeyrek altının yarısı' talebi için ilk adımı attı.
Çeyrek altının yarısının çıkarılması için bir yasa taslağı hazırlayan Darphane bunu Hazine Müsteşarlığı'na gönderdi. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Sadettin Parmaksız daha önce yaptığı açıklamalarda çeyrek altının yarısını basabileceklerini ancak işçiliği ve kayıpları daha fazla olduğu için basmanın tartışılabileceğini dile getirmişti. Meclis açıldıktan sonra taslak yasalaşırsa çeyrek altının yarısı da çıkarılacak. Şu anda çeyrek altın 165-170 lira. Çeyrek yarımı da bu durumda 85 lira civarında olacak.
Altın geçen yıla göre iki kat pahalı. Geçen yıl ağustos başında çeyrek altın 98 liraydı. 11 Ağustos'ta ise 100 lira oldu. 2010 sonunda 113 lira olan altın 2011 başından itibaren artış trendine girdi ve küçük altın 182.5 liraya kadar çıktı. Bugünlerdeyse 165-170 aralığında. Çeyrek altının ağırlığı 1.75 gram. Ayarı ise 22. Çeyrek yarımının yaklaşık 0.9 gram olması bekleniyor. Cumhuriyet altınları ziynet ve meskük şeklinde iki türde, çeyrek, yarım, tam, 2,5'lik ve 5'lik olmak üzere 10 ayrı çeşit olarak basılıyor. Basım işini Darphane yapıyor. Cumhuriyet altınlarının nasıl basılacağı ve özellikleri 1951 yılında çıkarılan 1738 sayılı kanuna dayanıyor. Yasa değişikliği de bu kanun çerçevesinde yapılacak. Darphane 1 gramlık altınları da üretiyor ancak gramlık altınlar çok ilgi görmedi.
Darphane yetkilileri, altın fiyatlarının sürekli artmasının kendilerini olumlu ya da olumsuz etkilemediğini belirterek, “Çünkü Darphane Genel Müdürlüğü sadece kuyumculardan gelen külçe altınları emaneten alıp Cumhuriyet altını olarak onlara geri veriyor” dedi.
Çeyrek altının yarısının çıkarılması için bir yasa taslağı hazırlayan Darphane bunu Hazine Müsteşarlığı'na gönderdi. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Sadettin Parmaksız daha önce yaptığı açıklamalarda çeyrek altının yarısını basabileceklerini ancak işçiliği ve kayıpları daha fazla olduğu için basmanın tartışılabileceğini dile getirmişti. Meclis açıldıktan sonra taslak yasalaşırsa çeyrek altının yarısı da çıkarılacak. Şu anda çeyrek altın 165-170 lira. Çeyrek yarımı da bu durumda 85 lira civarında olacak.
Altın geçen yıla göre iki kat pahalı. Geçen yıl ağustos başında çeyrek altın 98 liraydı. 11 Ağustos'ta ise 100 lira oldu. 2010 sonunda 113 lira olan altın 2011 başından itibaren artış trendine girdi ve küçük altın 182.5 liraya kadar çıktı. Bugünlerdeyse 165-170 aralığında. Çeyrek altının ağırlığı 1.75 gram. Ayarı ise 22. Çeyrek yarımının yaklaşık 0.9 gram olması bekleniyor. Cumhuriyet altınları ziynet ve meskük şeklinde iki türde, çeyrek, yarım, tam, 2,5'lik ve 5'lik olmak üzere 10 ayrı çeşit olarak basılıyor. Basım işini Darphane yapıyor. Cumhuriyet altınlarının nasıl basılacağı ve özellikleri 1951 yılında çıkarılan 1738 sayılı kanuna dayanıyor. Yasa değişikliği de bu kanun çerçevesinde yapılacak. Darphane 1 gramlık altınları da üretiyor ancak gramlık altınlar çok ilgi görmedi.
Darphane yetkilileri, altın fiyatlarının sürekli artmasının kendilerini olumlu ya da olumsuz etkilemediğini belirterek, “Çünkü Darphane Genel Müdürlüğü sadece kuyumculardan gelen külçe altınları emaneten alıp Cumhuriyet altını olarak onlara geri veriyor” dedi.
Altın fiyatında son durum; işte rakamlar
Son haftalarda gördüğü tarihi zirvelerden sonra dünkü işlemlerde son 18
ayın en düşük seviyesine gerileyen altın bugünkü işlemlerde toparlandı.
Altının onsu geçtiğimiz haftalarda 1,911 dolar seviyesine kadar çıkıp, 2000 doları görüp görmeyeceği tartışılmaya başlamıştı. Ancak değerli maden iki günde 200 dolar kadar değer kaybetti.
Altının onsu bugünkü işlemlerde değerlenerek 1.787 dolar seviyesine yükseldi. Dünkü işlemlerde altının onsu 1,705 dolara kadar gerilemişti. Kapalıçarşı'da dün çeyrek altının satış fiyatı 163 TL'ye kadar düşmüştü. Altın fiyatlarındaki düşüşle birlikte Kapalıçarşı'da Cumhuriyet altını 667 TL'den alıcı bulmuştu.
ABD'li bir ekonomist olan Dennis Gartman, “Altın bir ticaret alanına dönüştü. Yatırımcılar artık altın pozisyonları almaya başladı ama emtianın dalgalı bir seyri olduğunu kabul etmeliyiz. Güvenli liman olduğunu söyleyemeyiz” diye konuştu.
Commonwealth Bank of Australia analistleri, bugün yazdıkları raporda "ABD dolarının zayıflaması ve euro bölgesindeki ekonomik belirsizlikler nedeniyle altının destekleyeceğini tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Altının onsu geçtiğimiz haftalarda 1,911 dolar seviyesine kadar çıkıp, 2000 doları görüp görmeyeceği tartışılmaya başlamıştı. Ancak değerli maden iki günde 200 dolar kadar değer kaybetti.
Altının onsu bugünkü işlemlerde değerlenerek 1.787 dolar seviyesine yükseldi. Dünkü işlemlerde altının onsu 1,705 dolara kadar gerilemişti. Kapalıçarşı'da dün çeyrek altının satış fiyatı 163 TL'ye kadar düşmüştü. Altın fiyatlarındaki düşüşle birlikte Kapalıçarşı'da Cumhuriyet altını 667 TL'den alıcı bulmuştu.
ABD'li bir ekonomist olan Dennis Gartman, “Altın bir ticaret alanına dönüştü. Yatırımcılar artık altın pozisyonları almaya başladı ama emtianın dalgalı bir seyri olduğunu kabul etmeliyiz. Güvenli liman olduğunu söyleyemeyiz” diye konuştu.
Commonwealth Bank of Australia analistleri, bugün yazdıkları raporda "ABD dolarının zayıflaması ve euro bölgesindeki ekonomik belirsizlikler nedeniyle altının destekleyeceğini tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Altın düşüşe geçecek mi?
Spot altın bugün yüzde 0.5 değer kaybederek 1,826.38 dolara geriledi. Bu
ay yüzde 13 değer kazanan altın, 23 Ağustos'ta 1,913.50 dolar
seviyesinden rekor kırdı. Altın dün, Fed'in Ağustos ayı tutanaklarının
bazı üyelerin daha fazla teşvik istediğini ortaya çıkarması ve tüketici
güveninin sert düşmesi üzerine yüzde 2.6 değer kazandı. 11. kez yıllık
kazancına yönelen altın bu yıl, yatırımcıların küresel ekonomiye ilişkin
endişelere değerli metale sığınması sonucunda yüzde 29 yukarıda
seyrediyor.
Fiyatlarda bu tip yoğun artışların yaşanmasının ardından genellikle emtia piyasasında daralma dönemlerinin yaşandığını, bunun da kâr realizasyonuna gidilmesinden kaynaklandığına dikkat çeken Mine Life Pty.'nin direktörü Gavin Wendt, "altın fiyatlarının 1,900 dolara hızla çıkmasının ardından, altında genel olarak daralma dönemine girildi" dedi.
Fiyatlarda bu tip yoğun artışların yaşanmasının ardından genellikle emtia piyasasında daralma dönemlerinin yaşandığını, bunun da kâr realizasyonuna gidilmesinden kaynaklandığına dikkat çeken Mine Life Pty.'nin direktörü Gavin Wendt, "altın fiyatlarının 1,900 dolara hızla çıkmasının ardından, altında genel olarak daralma dönemine girildi" dedi.
Altın fiyatları zirveye koşuyor
Altın fiyatları zirveye koşuyor
Altın, uluslararası piyasalarda gördüğü 1912,29 dolarlık tarihi zirvenin ardından yaşadığı şok düşüşün ardından yeniden zirveyi zorlamaya hazırlanıyor.
Altın ve Dolar iddiası
Kendi deyimiyle ‘doların-Euro'nun tozunu yutan' Ataç, doların da 1.70'in
altına inmeyeceğini, yıl sonunda 1.90 lirayı göreceğini söyledi.
BİLARDO Osman lakabıyla uzun yıllardır Tahtakale'de ayaklı borsa uzmanı olarak piyasanın kalbini tutan Osman Ataç, vatandaşı yatırım konusunda uyardı. Dövizde yaşanan dalgalanmanın belirsizliğini koruduğunu ve yatırım açısından tedirginlik yarattığını belirten Ataç, yatırım aracı olarak altın ve gayrimenkulü önerdi. Altında yastık altı yapanın kâr edeceğini ifade eden Ataç “Altına yatırım yaparak kâr etmek sabır ister. Bu devirde yastık altına yatırım yapan kazanır. Günlük alım-satım yapan ise kaybeder. Hızlı sirkülasyonla altından para kazanmak kumar oynamaktan başka bir şey değildir” dedi. Onsu 1.800 dolardan seviyesinde seyreden altının 3-5 yıl daha yükseliş trendini sürdüreceğini ifade eden Ataç, ufak tefek iniş çıkışlarda vatandaşların korkmamasını, elindeki altını bozdurmamasını önererek bu sayede uzun vadede kazanç elde edilebileceğini dile getirdi. Tek bir alanda yatırım yapmanın riskli olabileceğine de vurgu yapan Ataç “Altının ardından en güvenilir yatırım aracı gayrimenkul olarak görülüyor. Türkiye piyasasında evin varsa zarar etmezsin. Bunun yanında riski bölmek lazım. Bir miktar değeri de döviz ve TL olarak tutmakta fayda var” değerlendirmesinde bulundu. Dövizdeki dalgalanmanın yıl sonuna kadar netleşeceği ve önümüzdeki yıldan itibaren seviyeli bir düzeyde ilerleyeceğini belirten Ataç “Dolar yıl sonuna kadar 1.90 lirayı bulabilir. Taban rakamının ise 1.70'in altına düşeceğini tahmin etmiyorum. Euro'da ise dolardaki gibi bir artış beklentimiz yok” dedi. Piyasaların kredi derecelendirme kuruluşları ya da ülke liderlerinin tek bir açıklamasıyla alt üst olduğuna değinen Ataç “Artık ülke liderleri veya finans kuruluşu başkanlarına güven azaldı. Eskisi gibi tek cümle ile borsanın dibe vurması mümkün değil” dedi. Ataç “Biz yıllardır bu piyasadayız. Doların Euro'nun tozunu yutmuşuz. Dünya piyasalarını her gün pür dikkat izliyoruz. Görünen o ki orta vadede Euro Bölgesi'nden kopmalar yaşanacaktır” diye konuştu.
BİLARDO Osman lakabıyla uzun yıllardır Tahtakale'de ayaklı borsa uzmanı olarak piyasanın kalbini tutan Osman Ataç, vatandaşı yatırım konusunda uyardı. Dövizde yaşanan dalgalanmanın belirsizliğini koruduğunu ve yatırım açısından tedirginlik yarattığını belirten Ataç, yatırım aracı olarak altın ve gayrimenkulü önerdi. Altında yastık altı yapanın kâr edeceğini ifade eden Ataç “Altına yatırım yaparak kâr etmek sabır ister. Bu devirde yastık altına yatırım yapan kazanır. Günlük alım-satım yapan ise kaybeder. Hızlı sirkülasyonla altından para kazanmak kumar oynamaktan başka bir şey değildir” dedi. Onsu 1.800 dolardan seviyesinde seyreden altının 3-5 yıl daha yükseliş trendini sürdüreceğini ifade eden Ataç, ufak tefek iniş çıkışlarda vatandaşların korkmamasını, elindeki altını bozdurmamasını önererek bu sayede uzun vadede kazanç elde edilebileceğini dile getirdi. Tek bir alanda yatırım yapmanın riskli olabileceğine de vurgu yapan Ataç “Altının ardından en güvenilir yatırım aracı gayrimenkul olarak görülüyor. Türkiye piyasasında evin varsa zarar etmezsin. Bunun yanında riski bölmek lazım. Bir miktar değeri de döviz ve TL olarak tutmakta fayda var” değerlendirmesinde bulundu. Dövizdeki dalgalanmanın yıl sonuna kadar netleşeceği ve önümüzdeki yıldan itibaren seviyeli bir düzeyde ilerleyeceğini belirten Ataç “Dolar yıl sonuna kadar 1.90 lirayı bulabilir. Taban rakamının ise 1.70'in altına düşeceğini tahmin etmiyorum. Euro'da ise dolardaki gibi bir artış beklentimiz yok” dedi. Piyasaların kredi derecelendirme kuruluşları ya da ülke liderlerinin tek bir açıklamasıyla alt üst olduğuna değinen Ataç “Artık ülke liderleri veya finans kuruluşu başkanlarına güven azaldı. Eskisi gibi tek cümle ile borsanın dibe vurması mümkün değil” dedi. Ataç “Biz yıllardır bu piyasadayız. Doların Euro'nun tozunu yutmuşuz. Dünya piyasalarını her gün pür dikkat izliyoruz. Görünen o ki orta vadede Euro Bölgesi'nden kopmalar yaşanacaktır” diye konuştu.
2 Şubat 2012 Perşembe
Altın Fiyatları Yükselişe Geçti
Altın Yine Yükselişe Geçti
Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı 1.750 doları aştı.
Uluslararası piyasalarda altının onsGeçen yılı 1.567,47 dolardan kapatan altın, yükselişini sürdürüyor.
Altın bugün 1.752,16 dolara çıkarak 8 haftanın en yüksek seviyesine ulaşırken, altında geçen yıl sonuna göre artış yüzde 12'ye yaklaştı.
Uluslararası piyasalarda altın şu dakikalarda 1.747,94 Dolar seviyelerinde bulunuyor.
Altının onsu 4 Ekim 2011 tarihinde 1.921,05 Dolar ile rekor kırmıştı. - İstanbul
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
